Interneti; yazılı, görsel medya gibi sustalı maymuna çevirecek yeni yasa torbanın içine girdi. Mevcut hali ile bir çok idari problemin yaşanmasına neden olan 5651 sayılı kanunun yeni hali yine geniş katılım olmadan, STK’ların fikirleri alınmadan uygulamaya geçiriliyor.
Son dönemde yaşanan bazı olaylara ait belge ve bilgilerin internette kontrolsüz(!) şekilde yayınlanması sonrası birden bire torba yasanın içine giren bu yeni düzenleme sonrası internet dünyası için hayatımıza girecek yenilikler şöyle olacak;
Alan adı tabanlı bir erişim engellemesi yerine URL tabanlı engelleme sistemi getiriliyor.
Belirli bir anahtar kelime içeren veya yayını uygun görülmeyen içeriğe ait sayfa tek başına engellenebilecek. Bu şekilde aslında içeriği benimsenmemesine rağmen tamamının kapatılması infaal yaratan sitelerin içeriklerine kolayca müdahale edilebilecek. Ancak bu incelemenin yapılabilmesi için abonelerin tüm trafiğinin incelenmesi ve içinden URL süzülmesi gerekiyor. Bu teknik anlamda kullanıcının tüm trafiğinin izlenmesine ve bunun işlemci gücü gerektiren bir işlem olmasından dolayı internet erişimlerinin yavaşlaması olası olacak. Bununla birlikte HTTPS (güvenli/secure) trafiğin de dinlenecek olması ayrı bir güvenlik problemi yaratabilecek.
İnternet erişimi sağlayıcılarının üye olmaya zorunlu oldukları birlik kuruluyor.
Tüzüğü devlet kurumu tarafından hazırlanacak birliğe tüm servis sağlayıcılar zorunlu olarak üye olmak zorunda olacak. Birlikten beklenen ise suçun engellenmesi için yaptırım beklemeden önlem alınması yönünde olacak. Engelleme, filtreleme işlerinin nasıl yapılacağı konusu birliğin problemi olduğu için bu konudaki teknik olanaksızlıklar artık devleti bağlamayacak. Birlik kendi cebinden harcadığı para ile bu konuda teknoloji geliştirecek ve yine para harcayarak istenen içeriği filtrelemek durumunda kalacak. Hali hazırda evrensel katkı payı ve BTK payı gibi servis sağlayıcının yıllık cirosu(Karı değil!) üzerinden alınan vergilere bir yenisi daha eklenecek.
Kişilik haklarının ihlali gerekçesiyle yapılan içerik çıkarmaları kolaylaşıyor.
Hakkında internet üzerinde bir haber yayınlanan kişi savcılık tedbiri veya mahkeme kararı beklemeden içeriği yayından çıkartabilecek. Şikayet ile ilgili yer sağlayıcılardan 24 saat içinde yanıt beklenecek. Ancak facebook, twitter gibi yer sağlayıcı konumundaki sitelerden bu süreçte cevap gelmediğinde ne tür bir yaptırımın uygulanacağı merak konusu.
Engellemede Özgürlük geliyor.
Yeni yasanın en ilginç noktalarından biri de mahkeme kararı olmaksızın site kapatma kararı alan TİB personeline yasal olarak hesap sorulmasının yolunun bakanlık izninden geçmesi. Yani “Engellemede Özgürlük!” geliyor.
Türkiye’de internet sitesi barındırmak zorlaşıyor.
Mevcut düzenlemeler nedeniyle hali hazırda zor büyüyen barındırma piyasası açısından bu yeni düzenleme tüm süreci daha da zor bir hale getiriyor. Şu aşamada tüm bu bildirim ve ek mali külfet gerektiren düzenlemeleri karşılamak istemeyen servis sağlayıcıların bulacağı en hızlı çözüm içeriklerini yurtdışına taşımak olurken, bunun sonucu olarak internet sitelerine erişimde bir yavaşlama olması kaçınılmaz olacak.
Son olarak 2013 Türkiye internet özgürlüğü skoruna göz atalım. Yeni yasadan sonra bakalım yeni yerimiz hangi yönde olacak? Önümüzdeki yıl bunun cevabını alabileceğiz.
Notlar:
[unordered_list style=”tick”]
[/unordered_list]