2017 Bilişim Yılı

Dağhan — Tue, 03 Jan 2017 22:54:42 +0000

“EKOMETRE Yıl 15 Sayı 412 – Aralık 2016”
Kasım ayı içinde dünya çapında iki alışveriş günü yaşadık. 11 Kasım Single’s Day (Bekarlar günü) ve 25 Kasım Black Friday (Kara Cuma). Bu alışveriş günlerinden ilki 7 yıl önce Çinli online alışveriş sitesi Alibaba’nın kurucusu Jack Ma, Çin kültüründe “Yalnızlar Günü” olarak bilinen 11 Kasım gününü alışveriş günü ilan etmesiyle başladı. 11.11 tarihinde gerçekleşen bu indirim günü Çin’den tüm dünyaya yayıldı. “Kara Cuma” ise 1961’den beri her yıl gerçekleştirilen Amerikalılar’ın ortak indirim gününe verilen isim. Bu alışveriş gününde mağazalarda yaşanan izdiham nedeniyle gün “Kara Cuma” olarak anılıyor ve her yıl Şükran Günü’nün (Thanksgiving Day) ertesi sabahında gerçekleşiyor.
11.11 ve 25.11’de Türkiye’de neler oldu derseniz, sanal ve fiziksel mağazalar çabalasa da etkileri bizim sahillere beklendiği kadar ulaşmadı. Ticaret hacminin artması adına bu tip günlere balıklama atlasak da sonuçta içinde kültürel faktörler barındıran günlerin bizde kabul görmesi mümkün değil, gerekli de değil. Jack Ma’nın yaptığı gibi kafamıza, kültürümüze uygun gün seçip, benzer etkiler yaratmaya çalışmak daha mantıklı. Sonuç olarak ana fikir; aklında tüketim olmayan tüketiciye normalde satın almayacağı şeyleri satıp hacim yaratmak değil mi?
Açıl Susam Açıl!
İşin maddi kısmında elimizde ilginç veriler var. 11.11 gününü oluşturup, bu güne özel satış yapan Alibaba, daha doğrusu onun perakende sitesi Aliexpress’in 2015’de satışı 14.3 Milyar dolar, 2016’da ise 17.8 Milyar dolar! Özellikle 11.11 satışlarının tüm dünyayı kapsadığını ve Türkiye’nin yıllık ihracatının yaklaşık 156 Milyar Dolar olduğunu unutmamak lazım. Yani Çinliler bir günde bir internet sitesi üzerinden 17.8 Milyarlık bir hacim sağladılar ki diğer alışveriş siteleri eklenince bu rakam kesinlikle 20 Milyar rakamını aşacaktır.
Tabii bu başarının arkasındaki Çin devletini de unutmamak gerekiyor. Dünyanın diğer ucundan aldığınız yarım dolarlık ürünü ücretsiz kargo ile alıcısına göndermek ancak destekle mümkün. Posta masrafı olmadığı için irili ufaklı zaten ucuz olan bir sürü ürünü lazım veya değil satın almamak içten bile değil.
2017 Bilişim Yılı
Başbakan Binali Yıldırım’ın 33. Ulusal Bilişim Kurultayı’nda yaptığı konuşmayı hatırlayalım: “Veri merkezlerinin kurulması ve teşvik edilmesine dair Doğu ve Güneydoğu bölgeleri için aldığımız kararlar içine dahil ettik. Veri merkezi kurmak için olabilecek bütün desteği verdik. Bunu yaptığınızda dünyanın en bilinen içerik sağlayıcıları da oraya gelecek. Bunların ideolojik problemleri yok. Veri elimizin altında olunca bilişim yoluyla ülkemizi tehditlerde olsun inisiyatif olacak. 2017 yılını Bilişimde Gelişim Yılı ilan ediyorum. Gelecek bilişimle, gençlerle gelecek.”
Devletin mekanizmaları bu vizyonu ne kadar anlayıp, işleyebilecek göreceğiz. Yıllardır bilişim aşağı, bilişim yukarı yazıp çiziyoruz. Sonuçta yüksek perdeden bu cümleleri duymak insanın mutlu olmasını ve geleceğe daha umutla bakmasını sağlıyor. Bir alanda ekosistem oluşması ve katma değer üretebilmesi için devlet ve kamunun desteğinin şart olduğunu unutmamak gerekir. Türkiye’deki eğitim sisteminin ezberci olduğu, analitik düşünceyi geliştirmek üzerine kurulmadığını herkes biliyor ama bu tornadan çıkan düz beyinler ticari hayatta kendine yer bulabildiği için sistem bu şekilde evriliyor. Bilişim teknolojileri ve ürünleri üreten topluma dönüşme konusunda belirlenecek devlet politikası eğitimde de kaliteyi mecburen arttırmak zorunda kalacak. Yani bu bilişim, güzel bir şey. Kafayı çok takıp, üzerinde çok düşünmek lazım…
Sene 2017!
Her saati, macera, üzüntü, sevinç, aksiyon, korku dolu, sürekli değişen gündemimiz ile dolu dolu bir yılı daha geride bırakıyoruz. Ülkemiz, tek derdi ağaçta kedisi kalmış olanların yaşadığı bir ülke olmaktan epey uzakta. Ama bu gündeme alışkın olan bizler de zaten o ülkelerde yaşayamayız. Yine de ümit ederim ki 2017 ülkece biraz vites küçülttüğümüz bir yıl olur. Gündem daha yavaş akar ve etrafı gözleme, hataları görme imkanı sağlar. Yoksa kısa hayatlarımız yılların sonundaki rakamları sayarken tükenip bitiverecek!

2014 Habercisi Erken Öten Horoz.

Dağhan — Tue, 22 Oct 2013 20:38:35 +0000

“Uzuuun” bir bayram tatili sonrası çalışanlar, üretenler işlerinin başına geri döndüler. Daha doğrusu bedenler geri döndü ancak ruhların dönmesi biraz daha zaman alacak! Uzun tatillerin çalışanlar için en büyük zorluğu, tatil dönüşü işe adaptasyon süreci. Yeni fikirlerin yeşermesi için tatil önemli. Ancak ticaretin bu denli hızlı olduğu iş dünyasında bu kadar uzun tatil imkanlarına halen sahip olmak ayrı bir ilginçlik.

“Bulut Aldı Başını Gitti!”

Bilişim sektörünün göstermiş olduğu gelişmeler herkesin malumu. Özellikle televizyon reklamlarının da etkisi ile “Gelecek Bulutta” artık gündelik, olağan sohbet konusu. ’90’lı yılların sonunda nasıl markaların sonuna 2000 getirmek pek modaysa şimdilerde de “Bulut” aynı ilgiyi görüyor. Aslında standart ve yeni olmayan servisleri yeni keşfeden şirketler, hizmetin önüne “Bulut” getirip ürününü parlatma çabasında. Yine de iyi veya kötü bunu konuşuyor olmak bile bir kazanım.

Türkiye’de Bilişim Gelişiyor!

Bilişim ülkemizde almış başını yürümüş!? olsa da, geçtiğimiz günlerde değerli bir dostumun bana ilettiği Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU) raporu aynısını söylemiyor. Rapora göre Türkiye geçen yıla göre 66. sıradan 69. sıraya gerilemiş durumda. İlginç olan bir diğer durum ise Türkiye’nin 2 yıl önce bu raporda 59. sırada olması.
Rapora bakıldığında Avrupa’nın finansal krizden çıkıyor olması Türkiye’nin bilişim araçları kullanım ve gelişmesindeki avantajını kaybetmesine sebep oluyor gibi görünüyor. Evet bizde gelişiyoruz ama bizim arabamız 50 Km hızla giderken onlar 100 Km ile ilerliyor.
[box type=”info”]ITU Gelişmişlik Endeksi Raporu ve detaylı yorumuna buradan ulaşabilirsiniz.[/box]

Eğitim Şart!

Her platformda dile getirdiğim eğitim sistemindeki sorunlar ve yetişmiş personel sıkıntısının sebep olacağı gerileme, üzerine düşülmesi gereken bir konu. Bilişim sektörü açısından her zaman en son sürüm, en gelişmiş yazılım ve sistemleri paramızla alabiliyor ama bu araçları kullanacak operatöre sahip olamama tehlikesini yaşıyoruz. Aracı nitelikli kullanacak olmayınca da ürün ve teknoloji üretemiyoruz, bilişimi hayata yayamıyoruz…

Erken Öten Horoz

Önümüzdeki hafta yine ufak eklemeler ile 4 günlük yeni bir tatil ile Ekim ayını bitirip Kasım ayına girmemizle birlikte 2014 planlarını çekmecelerden masaya taşımanın zamanı gelecek.
Bilişim sektöründe özellikle hizmet verdiğimiz teknoloji odaklı veri merkezi işinde uzun yıllara dayanan planlar yapmak güç. İdari yönetimsel değişimler, operatör kaynaklı tarife değişiklikleri de göz önüne alındığında önümüzdeki ay ne olacağı bir sürpriz. Ancak en azından 6-12 aylık kısa vadeli planlar ile hedefleri biraz olsun tutturabilmek mümkün.

Bizden N’haber?

Biraz şirketimizi tanıttığım, biraz 2014 planlarından bahsettiğim röportaj Zehra Oruç imzası ile Dünya Gazetesi’nde yayınlandı. Röportaj yapıldığı günlerde daha başlamadığımız önemli bir diğer projemiz ise; DGN Teknoloji’nin büyüyen müşteri portföyünü yönetmek için yeni bir sistemin hazırlıklarına başlamış olmamız. Aynı zamanda ISO9001’e sahip olmamız ile sonuçlanacak sürecin %100 tamamlanması 2014 sonlarını bulacak. Ortaya çıkan ürün ile enerji, ısı analizlerinden yönetimsel araçlara herşeyimizin yönetildiği bir beyin ortaya çıkartmış olacağız. Umarım ki bu beyin krallığını ilan edip, herşeyi kendi yönetip, bizi de işsiz bırakmaz…