siber suçlar – Daghan.com – Gerekirse YAZARım https://daghan.com Teknoloji, sosyal medya, veri merkezi (datacenter) üzerine Thu, 13 Jan 2022 12:57:12 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.2.2 https://daghan.com/wp-content/uploads/2020/06/logo.ico siber suçlar – Daghan.com – Gerekirse YAZARım https://daghan.com 32 32 Metaverse Yeni Felaket Mi? https://daghan.com/metaverse-yeni-felaket-mi.dgn https://daghan.com/metaverse-yeni-felaket-mi.dgn#respond Thu, 13 Jan 2022 12:50:17 +0000 https://daghan.com/?p=6346 Meta-Universe (Kurgusal Evren), Facebook’un Connect 2021 etkinliğinde şirket adını Meta olarak değiştirmesi ve kuracağı sanal evren için 10 Milyar Dolar harcayacağını duyurmasıyla dünya gündemine geldi. İnsanların sanal dünyaya bağlanması fikri ise daha eskilere dayanıyor. Julian Jaynes’ın, “İki Odalı Zihnin Analizinde Bilincin Kökeni” (1976), Neal Stephenson 1992 tarihli romanı “Snow Crash”, devamında The Matrix film serisi ve bilgisayar oyunu “Second Life” hep gelecekteki kurgusal evrene atıfta bulundular ve bu fikri geliştirdiler.

Çevrim içi oyunlarda hali hazırda avatarlarıyla gezen, avatarlarına kıyafet, aksesuar ve oyununa göre silah satın alan oyuncuları şaşırtamayan ilk versiyon Metaverse fikrinin, mevcut haliyle yolun çok başında olduğunu söyleyebilirim. Bilgisayar oyunlarıyla arası pek iyi olmayan yetişkinler için ise sanal dünyada avatarıyla gezme fikri halen hayret uyandırıyor. Bu deneyim farklılığı nedeniyle sanal dünyaya yeni giriş yapanlar için sanal ortamda “toksik” olarak tanımlanan kişiliklerin eğlemleri can sıkabiliyor. Siber zorbalığa uğramış kişiler kendilerini incinmiş, korkmuş, mutsuz, çaresiz, öfkeli ve utanmış hissediyor. Sanal dünyanın olumlu yorumlanabilecek yanı ise gerçek dünyadan farklı olarak canınızı sıkan kişiyi “ignore” edebilmeniz veya bloklayabilmeniz. Kullanıcıların arasına giren sanal katman herkesi olduğundan daha fazla cesaretli kılabiliyor ama tek tıklamayla da istenmeyen bireyler görünmez hale getirilebiliyorlar.

Sanal dünyaya giriş yapanların her tür can sıkıcı kişi ve olaya karşı kendilerini eğitmesi ve türlü sözlü, görsel zorlamaya karşı sinirlerini sağlamlaştırması gerekiyor. Sanal dünyayı gerçek hayatıyla bütünleştirip, gerçeklik algısını yitirenler için ise gerçek taraftan profesyonel psikolojik destek almasını gerekiyor.

Sanal oyununda kılıcını çaldıran veya “Çarı” soyulan (oyundaki tüm sanal varlıkları ve yetenekleri) kişilerin gerçek dünya hukukunda adalet arayışlarını hayretle takip ediyoruz. Bulundukları sanal dünyada haksızlığa çözüm bulamayınca mecburen gerçek dünyadan yardım istenmesi gerçek dünyada işleri daha çok karıştıracağı için sanala ait sorunların orada çözülmesi birinci öncelik olmak zorunda.

Gerçek hayatımızda kötülük peşinde olan bireylerin sanal ortamda da bu davranış şekline devam ediyor olmaları beklenen bir durum. Gerçek dünyada asayişi sağlayan kolluk kuvvetleri gibi sanal dünyada adminler, hatta hukuki tartışmayı çözüme kavuşturan yargı gibi sanalda da jürilere ihtiyaç duyuluyor. Gelecekte bağlanacağımız meta dünyalarda adalet sağlayan tarafsız jürilerin (Muhtemelen yapay zeka) sanal konuları sanal dünyada çözüme kavuşturması gerekiyor. 

The Matrix filminde de izlediğimiz şekilde, sanal dünyaya 5 duyumuzla bağlandığımız günler geldiğinde blok zincir (Blockchain) teknolojileri  daha fazla gelişmiş olacak. Varlıklarımızı NFT, paramızı ise kripto paralarla saklayabilirken, sanal dünyadaki tüm hareketlerimiz değiştirilemez big data olarak blok zincirde saklanabilecek.  Tüm sanal yaşamın büyük data olarak kayıt altında tutulacağını öngördüğümde, gerçek dünyadan farklı olarak çözümsüz suç kavramının ortadan kalkacağını düşünüyorum.

Sanal dünya, gerçek dünya sorunlarından arındırıldığında, gerçek dünya yerine sanalının tercih edilmesi adına bir engel kalmayacak. Ama insanlar mükemmel dünyayı isteyecek mi? Bunu zaman gösterecek…

]]>
https://daghan.com/metaverse-yeni-felaket-mi.dgn/feed 0
Bilişim Hukukunun Bilinmeyenleri https://daghan.com/bilisim-hukuku.dgn https://daghan.com/bilisim-hukuku.dgn#respond Thu, 24 Mar 2016 15:35:31 +0000 https://www.daghan.com/?p=4022 Bursa Barosu’nun düzenlediği Erişim yasakları, içeriğin çıkartılması, unutulma hakkı, siber saldırılar, güncel yargı kararları konulu “Bilişim Hukukunun Bilinmeyenleri” paneli 18 Mart Cuma saat 14:00‘de Bursa Adalet Sarayı Konferans Salonunda gerçekleşti.
Bilisim_Hukuku_paneli_Bursa_barosu
Panelde neler konuşuldu?
Girdiğiniz güvenli internet sitelerinde URL tabanlı kapatma uygulaması teknik olarak mümkün değil. (Google, Twitter, Facebook, sosyal medya mecralarında güvenli site üzerinden iletişim kuruyoruz) İş böyle olunca Facebook’un altında yayınlanmış bir sayfanın ya da twitter’ın ilgili kişinin yayınladığı bir içeriğin engellenmesi sadece o şirketlerin içeriği sayfalarından çıkartmasıyla mümkün oluyor. Mahkeme bu konuda ilgili sayfayla ilgili bir çıkartma kararı aldıysa, site küçük ve Türkiye’de ise karar burada uygulanabiliyor, gerekli kurumlara ulaşılamıyorsa ya da bu kurumlar bu içeriğin kaldırılmasını gerekli görmüyorlarsa, (Twitter’da olduğu gibi. çünkü ABD’deki hukuk sistemi bizden daha farklı) o zaman bizim yerel mahkemenin aldığı karar uygulanmıyor gibi oluyor.
Eğer gündem oluşturabilecek bir sosyal medya mecrası ise bu, sitenin tamamının kapatılmasını Anayasa Mahkemesi bile iptal edebiliyor. Yasa diyor ki teknik olarak imkanı yoksa tamamını kapatın. Buradaki mahkemenin aldığı kararı uygulamayan bir şirket söz konusu ise doğal olarak şirketin de bundan zarar görmesi doğal bir sonuç oluyor. Sosyal medya da şöyle bir çözüm öneriyor. Siz bu sayfaları Türkiye’den ziyaret ediyorsanız buradan göremiyorsunuz. Herhangi bir ülkeden görebiliyorsunuz. Aslında içerik yerli yerinde duruyor.(İki yıl Youtube yasaklıydık bir ara hatırlayın. Bizim ulaşamadığımız her siteye bizim dışımızdaki herkes ulaşabiliyordu. Uygulanan yasaklar ile bizim kendimizi savunma hakkımız elimizden alınmıştı sadece. Bu konuyla ilgili Türkiye AİHM’de mahkûm olmuştu.)
Yer sağlayıcılar, içerikleri barındıranlardır. Erişim sağlayanlar da bu içerikleri internete ulaştıranlar. Bir de bizim şirketimiz gibi yer sağlayıcılara yer sağlayanlar var. Bizim verilere müdahale etme şansımız yok. Sağladığımız yerde ne yapıldığını bilemeyiz.(Kiraladığınız PTT posta kutusunda sakladığınız yasa dışı bir evrak ile ilgili PTT’nin suçlanması gibi.) Bu konuyla ilgili BTK tarafından yeni düzenlemeler gerekmektedir.

Çıktığında ‘izlenecek miyiz’ endişesi yaratan kanunda tanım ve kapsam çok tartışılıp tam netleşmediğinden, sadece nereden nereye bağlandığınız bilgisini değil, girdiğiniz siteleri de kayıt altına aldı bazı servis sağlayıcılar. Olaylar olduğunda sosyal medya mecrasındaki yavaşlamanın en büyük etken de, girdiğiniz bütün sitelerin bir takım cihazlar içinden geçirilip, hem URL engelleme ile ilgili hem de girdiğiniz sitelerin tespiti ile ilgili bir takım uygulamalardan geçiyorsunuz.
Evinizdeki internetinizi paylaşıyorsanız ve sizin ağınızdan bir suç işlenmişse ilk olarak aboneye gelecektir soruşturma. Bilgisayarınızda yapılan incelemede suç teşkil eden bir şey bulunmaz ise suçu işlemiş sayılmıyorsunuz. Ağa bağlı diğer bilgisayarlar sonradan tespit edilip incelenecektir. O yüzden arkada ağı kullananlarla ilgili detaylı bir kayıt tutulması gerekmekte.
Unutulma Hakkı ilk olarak Arjantin’de, sonrasında AB’de kabul edilmiş bir hak. Kişisel bilgilerin arama motorlarından silinmesini isteme talebine unutulma hakkı diyoruz. İçerik kaldırılmıyor, sadece aramalarda çıkmıyor. Biz AB üyesi olmadığımız için bunu talep etsek de Google bunu yapmak zorunda değil. (Sorun çıkartmadan kaldırıldığına dair bir örnek geldi izleyiciler arasından)
Her türlü verimiz işleniyor. Bununla ilgili bir engelleme kararı yok. Mecliste böyle bir çalışma da yok. Çünkü ucunun nerelere dayanacağı meselesi olduğundan bu yüzden de böyle bir yasa hazırlanmıyor.
“.tr” adreslerinin tümünün tahsisi ve yönetimi ODTÜ’de bulunuyor. ODTÜ bundan bir gelir elde ediyor.14 Aralık’ta sonu .tr ile başlayan tüm sitelere saldırıldı ve siteler çalışamaz hale geldi. İnternetteki bir çok kaynak yurt dışında barınıyor. Biz hep yasaklamayı biliyoruz. Sadece engellemek ve yasaklamak üzerine sistem kurduğumuzdan Facebook gibi kurumlar Türkiye’de sunucularını yerleştirmiyor. Çünkü biliyor ki Facebook/Google/Twitter Türkiye’ye bir yetkili atarsa, o yetkili nezaretten çıkamaz. Ve dünyaya bunu açıklayamazsınız.
Tüm içerikler yurt dışında olunca bizim kapasitemiz buna yetmiyor. Bir de üzerine yurt dışı kaynaklı DDOS saldırılar gelince Türkiye’nin internet erişiminde çok ciddi problemler yaşanıyor.
Huseyin_Bulun_Daghan_uzgur_Cankat_taskin_Neslihan_Aktosun
Panel sonunda Bursa Barosu adına tarafımıza katkılarımızdan ötürü plaket takdim eden Hüseyin Bulun ve Neslihan Aktosun’a teşekkürlerimi sunmak isterim.

Kaynak: http://www.meltemgazetesi.com/37801-2/

]]>
https://daghan.com/bilisim-hukuku.dgn/feed 0
EGM’ye ait olduğu iddia edilen dosyalar yayınlandı https://daghan.com/anonymous-dosya-yayinladi.dgn https://daghan.com/anonymous-dosya-yayinladi.dgn#comments Mon, 15 Feb 2016 16:35:33 +0000 https://daghan.net/?p=3616 Hacker grubu Anonymous Emniyet Genel Müdürlüğü’ne ait olduğunu iddia ettiği dosyaları internet üzerinden yayınladı.
2 yıldır ROR[RG] takma isimli kişi veya grubun EGM üzerinden belge,bilgi toplandığının bilgisi verilirken, belgelerin son aylarda yaşanan ihlalleri gösterebilmek amacıyla sızdırılmaya karar verildiği bildirildi.

2.7 Gbyte büyüklüğündeki sıkıştırılmış dosya, paylaşım ağı üzerinden dağıtıma açıldı. Dağıtımın Almanya, Fransa ve İngiltere’de konumlandırılmış sunucular üzerinden yapıldığı görülüyor.
İnternet üzerinden dağıtımı yapılan dosyanın onlarca kişi tarafından indirildiği(download edildiği) görülüyor. Dosyanın ana dağıtım kaynağı olan sunuculara ait IP adresleri ise 5.9.71.xx, 91.121.54.xx, 149.18.117.xx şeklinde.

Yayınlanan dosya içeriği 20 Ağustos 2013 tarihli eski mernis sorgularını içeriyor, yeni bir bilgi veya belge bulunmuyor.
eski-dosya
Son değişiklik tarihi 20 Ağustos 2013 olarak görülen, veri sorgulama yapılmasını amaçlayan programın eskiliği göz önüne aldığında paketlenmiş içeriğin eskiden hazırlandığı kolayca anlaşılabiliyor.
mernis-sorgu
Yayınlanan dosyaların içeriğinin ise geçmiş aylarda ücret karşılığıda sızdırılan mernis kayıtları olduğu görülüyor.
Yeni bir bilgi/belge içermeyen paylaşımın neden bugün tekrar gündeme getirilmek istendiği ise merak konusu.

]]>
https://daghan.com/anonymous-dosya-yayinladi.dgn/feed 2
Nedir bu DDoS? https://daghan.com/nedir-bu-ddos.dgn https://daghan.com/nedir-bu-ddos.dgn#respond Mon, 01 Feb 2016 18:16:59 +0000 https://daghan.net/?p=3556 “HOSTING DERGİ  SAYI 14 – OCAK 2016”
Tarihin En Büyük Siber Saldırısı. 602GBps!
14 Aralık saldırılarının ülkemiz bilişim ekosisteminde yarattığı etkinin sıcaklığı halen devam ede dursun yeni bir saldırı haberi, büyüklüğü ile dikkatleri çekti. 2016’nın ilk haftasında gerçekleştirildiği iddia edilen bu saldırı ile toplam ulaşılan kapasitenin 602Gbps seviyesine kadar çıktığı bilgisi paylaşıldı. Detaylara geçmeden önce saldırı tekniğini merak edenlere ve bildiklerini bir kez daha hatırlamak isteyenlere;
 
Nedir bu DDoS?
“Denial of Service” (Hizmet Engelleme) kelimelerinin kısaltması olan DoS  yöntemi zaman içinde biçim değiştirerek “Distributed” (Dağıtılmış) özelliğini kazandı ve DDoS olarak çağrılmaya başlandı. DoS saldırı türünde; saldırı bir kaynaktan hedefe doğru yapılırken, DDoS yönteminde ise birden fazla kaynaktan hedefe doğru, taşıyabileceğinden fazla yük gönderilerek hizmetin engellenmesi hedeflenmekte.
Saldırılar kurban sistemin sahip olduğundan fazla kaynak(CPU,RAM) kullanmasına yönelik olabileceği gibi çok fazla mühendislik gerektirmeyecek şekilde kurbanın internet hattını dolduracak büyüklükte trafik gönderilerek de gerçekleştirilebilmekte.
 
Kötü adamlar DDoS silahını Türkiye’ye çevirdi!
Adı ister; DoS ister DDoS olsun, gelebilecek ağ saldırıları bilişimciler için yeni bir problem değil. Tekil internet sitelerine doğru yapılan siber saldırılar özellikle Türkiye’de olağan karşılanan durumlar. Ama iş bir ülkeyi hedefleyerek, ülkenin aktif kullanılan bilişim sistemlerini çalışmaz hale getirmek olduğunda işin rengi değişiyor.
Son yıllarda global çapta siber saldırı dendiğinde akla ilk gelen, “Maskeli Adamlar Anonymous” Türkiye’yi, siyasi bir takım gerekçeler üzerinden tehdit ettikten kısa süre sonra hedef tahtasına oturttu.  Rusya ile Türkiye arasındaki uçak krizinin getirdiği rüzgarı da arkasına alan Anonymous, internet üzerinde kolayca örgütlendi ve saldırdı!
 
İlk Hedef ODTÜ
14 Aralık 2015 günü öğlen saatlerine doğru internet adres uzantıları .TR ile biten internet sitelerine erişim sağlanamadığı ve gönderilen e-postaların ulaşmadığı yönünde şikayetler gelmeye başladı. Sıklıkla karşılaşılmayan DNS kaynaklı bu erişim sorunun yarattığı ilk şaşkınlık sonrası yapılan incelemede DNS’lere ait IP adreslerinin yurtdışı anonslarının kesildiği, yani yurtdışı üzerinden servislere erişimin durdurulduğu görüldü.  Daha sonra yapılan incelemelerde 1991 yılından bugüne .TR uzantılı alan adlarının tescil ve yönetiminden sorumlu ODTÜ’nün bu iş için çoğunluğu akademik ağ üzerinde(ULAKBİM) kurulu sunucular kullandığı ve bu akademik ağın yurtdışı kapasitesinin 40GBps kadar olduğu, bu sebeple gelen trafiği karşılayamadığı için ilk önlem olarak erişimin kesildiği tespit edildi. Aynı zamanlarda yurtdışından gelen siber saldırı trafiği nedeniyle Türkiye’deki üniversitelerin yurtdışı sitelere erişimi yavaşladı.

*https://daghan.net/tr-alan-adlari-problemi.dgn

 
Gözler ODTÜ’de
14 Aralık itibari ile başlayan saldırılar devam ederken saldırıdan 7 gün sonra 21 Aralık tarihinde ODTÜ cephesinden ilk resmi açıklama ulaştı:
“14 Aralık 2015 Pazartesi günü, yurtiçi ve dışında 5 (beş) ayrı noktada konuşlanmış bulunan 6 (altı) adet “.tr” alan adı sunucusuna doğru gelen DDoS saldırısına bağlı olarak çok ciddi ölçüde Internet bant genişliği yoğunlukları yaşanmıştır. Saldırı temel olarak, “DNS yükseltme saldırısı” (DNS Amplification Attack) olarak başlamıştır. Bu saldırı, “.tr” Alan Adları’ndan ilgili IP adreslerine ulaşılmasını engellemek amacıyla, sahte ağ trafiği üretmek de dahil olmak üzere, DNS sunucularımıza doğru yoğun ağ trafiği yollanması şeklinde ülke dışındaki kaynaklar tarafından organize bir şekilde gerçekleştirilmiştir.”
 Yapılan  açıklamada özet olarak; gelen saldırı kaynaklı etkinin “Homojen” olmadığı ve isim sunucuları ve internet hızının bundan etkilenmediği bilgisi verildi. Sıkıntı yaşanan süreçte isim kayıtlarını tutan sunucu sayısı arttırılarak daha güvenli ağlar üzerinde yeni sunucular oluşturuldu. Bu düzenlemeler sırasında siber saldırı konusunda ülkemizde etkili çözümler sunabilen DGN Teknoloji veri merkezinde ODTÜ DNS sunucularından biri konumlandırılarak, servis sunulmaya başlaması ile gelen saldırı tipi ve gücünü takip etme olanağına kavuşulmuş olundu.

*https://daghan.net/odtu-acikladi.dgn

 
Bu Sefer Siber Saldırıda Yeni Hedef; Bankacılık
14 Aralık sonrası 24 Aralık 2015 tarihinde Garanti Bankası, İşbank, Akbank başta olmak üzere bir çok banka internet sitesi erişilemez duruma geldi.
Saldırının ilk şaşkınlığı sonrası yine ilk önlem olarak siber saldırı altındaki bankacılık internet sitelerine yurtdışı erişim kesilirken, sistemlerin tekrar hizmet verebilmesi 4-5 saat sürdü. İnternet bankacılığı dışında POS cihazlarının da çalışmaması nedeniyle siber saldırı, gerçek hayatı da etkileyen bir safhaya geçti.
Türk bankacılığına siber saldırıları yaptığını duyuran Anonymous, bu saldırı sonrası, saldırı gerekçelerini sıralarken, yaptığı duyuruyu şöyle sonlandırdı;
 Türkiye, bu çılgınlığı bugün durdur! Kaderin kendi ellerinde.

*https://daghan.net/bankalar-saldiri-altinda.dgn

 
Merhaba “New World Hacking”
Türkiye’nin başı siber saldırılar ile belada iken dünyanın geri kalanında da işler bal kaymak değildi. Kendi doğrularını duyurmak adına siber saldırıyı  araç olarak kullanan yeni gruplarda eylemlerine internet üzerinden devam etti.
Son dönemde organize, büyük siber saldırı dendiğinde akla ilk gelen Anonymous yerine bu sefer BBC ve Donald Trump’a yapılan saldırıyı kendilerine “New World Hacking” ismini veren grup üstlendi. Kendini bu grubun bir üyesi olarak tanıtan ve Ownz takma adını kullanan kişi BBC’nin iPlayer on-demand hizmeti dahil BBC web sitelerine ve Trump’a yapılan saldırının daha çok kendi güçlerini test etmeye yönelik bir saldırı olduğunu ve esas hedeflerinin İŞİD olduğunu bildirdi.
 
New World Hacking’den Yeni Yıl Hediyesi; “602GBps!”
602 GBps olarak duyurulan bu siber saldırıya ait boyut bilgisi doğru ise 2015 yılında Arbor Networks tarafından kaydedilen 334 GBps büyüklüğündeki siber saldırı rekoru kırılmış oldu.
Bu büyük saldıya maruz kalan BBC websitesine ait servisler ve Cumhuriyetçi Başkan Adayı Donald Trump’ın seçim kampanyası yürüttüğü web sitelerine erişim sağlanamadı. BBC problemi “teknik bir arıza” olarak tanımladı.
New World Hacking üyesi Ownz; Amazon’un yüksek kapasitesi sayesinde az bir sunucu ile kolayca yüksek trafik miktarlarına ulaşılabileceği, ancak Amazon’un bu tip risklere karşı bir güvenlik sistemi bulunduğunun bilgisini verdi. Ancak kendilerinin bu güvenlik sistemini BangStresser ismini verdikleri bir script ve teknik ile aşmayı başardıklarını ve büyük trafik üretebildiklerini belirtti. BangStresser ile Amazon servisleri üzerinde öncelikle trafik kullanım haklarını sınırsız hale getirerek kendini gizleyen scriptin, sistemi saldırı amacı ile kullanılabileceği iddia edildi.
 
Bulut Bilişim Yeni Tehlikeleri ile Birlikte Geldi.
602GBps büyüklüğüne çıktığı iddia edilen saldırıda Amazon servislerinin kullanılmış olma ihtimali, bulut güvenliği konusunda yeni bir tehlikenin de habercisi olabilir. İlerleyen günlerde hızlı ve kaliteli hizmet sunmak için büyük işlemci gücü, dev internet kapasiteleri sunan platformların bu konuda gerekli önlem almamaları halinde oluşabilecek felaket, internet altyapısı iyi olmayan diğer servisler için tehlike çanlarının çalmasına sebep olabilir.
Benzer şekilde Microsoft Azure servisi üzerinden gelen UDP tipi siber saldırılarda da ilgili güvenlik birimine ulaşmak oldukça güç olabilmekte. Bulut platformlarının ağ yöneticileri tarafından, gözden kaçabilecek veya düşük olarak yorumlanabilecek 20-30Gbps’lik bir saldırının yukarıda bilgi verildiği üzere koca bir ülkenin DNS sistemini veya bankacılık sistemini etkilemesi  de olası.

*https://daghan.net/602-gbps-ddos-bangstresser.dgn

 
Bize Savaşmak için Silah Verin!
Yıllardır iğne ile kuyu kazarak Türkiye’de internet teknolojisi/hizmet geliştiren bilişim profesyonelleri için dünya ile eş değerde, kalitede bir internet altyapısına sahip olmak hakkımız.
Dünya 100Gbps bağlantıları konuşur iken ülkemiz ana internet sağlayıcısının %90 doluluk ile halen 10Gbps * X uplinkler üzerinden yurtdışı erişim sağlıyor olması tıkanmalardaki başlıca sebeplerinden.
Ülkede farklı yurtdışı operatörler üzerinden erişim satın alma konusundaki zorlukların devlet eli ile aşılması gerekiyor. Operatör çeşitliliği ile DDoS saldırıların daha iyi mitigate edilebilmesi, tüm yurtdışı erişimi kapatmak yerine bölgesel erişim kesme imkanının da erişim operatörleri tarafından sunulması gerekiyor.
Olan teknolojiyi ülkeye hizmet olarak sunmayan ana operatörlerin bu konuda zorlanması da yine BTK gibi regülatif düzenleme yapma hakkı olan kurumların görevi.
Bu son yaşanan ufak sayılabilecek siber saldırılar sonrası, hızla çözümü belli düzenlemelerin yapılması gerekiyor.  Anonymous’un dediği gibi;
 “Türkiye, bu çılgınlığı bugün durdur! Kaderin kendi ellerinde.”

]]>
https://daghan.com/nedir-bu-ddos.dgn/feed 0
Siber Güvenlik, DDOS Saldırılar, E-ticaret ve İnternet… https://daghan.com/sosyolink-astv.dgn https://daghan.com/sosyolink-astv.dgn#respond Sun, 03 Jan 2016 20:07:30 +0000 https://daghan.net/?p=3422 Özcan Yazıcı tarafından hazırlanan SOSYOLINK programında Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı siber saldırıları, siber güvenliği, Bursa ve Türkiye’deki dijitalleşme süreçlerini, e-ticaret yatırımlarını ve 2016’dan beklentiler üzerine konuştuk.

]]>
https://daghan.com/sosyolink-astv.dgn/feed 0
Her saati sorana cevap verme! https://daghan.com/ntp-dns-ddos.dgn https://daghan.com/ntp-dns-ddos.dgn#respond Thu, 13 Feb 2014 15:48:48 +0000 https://www.daghan.com/?p=2717 İnternet iletişim kuralları oluşturulurken, bu teknolojinin daha çok akademik seviyede olacağı, cihazların birbirleri ile iletişim kurduğu protokollerin ise her zaman dostça amaçlar için kullanılacağı öngörülmüş. Bu düşünce tarzı, oluşturulan iletişim protokollerinin saldırılara açık ve korumasız bir yapıya sahip olmasına sebep olmuş. Bu yüzden DDos olarak isimlendirilen saldırı yöntemi ile zayıf protokollerin zafiyetleri kullanılarak internet sitelerinin ve servislerinin yayınlarının engellemesi mümkün.
Beklenmeyen miktarda trafiğin hedefe yollanması olarak tanımlanabilecek bu saldırıların en yenisi 1 haftadır sahalarda fırtına gibi esiyor. Hatta bu yeni yöntem için ABD Bilgisayar Acil Durum Hazırlık Takımı (US-CERT) 14 Ocakta 2014’de Ağ Zaman Protokolü (NTP) üzerinden gelecek yansıtılmış saldırılar konusunda bir uyarı ve önlem şekli yayınlamış.
Windows saat ayari ntp

Ağ Zaman Protokolü NTP ne işe yarıyor?

NTP basitçe saati sorduğunuzda size saati söyleyen bir servis. Bu servis yardımı ile bilgisayarlar saatlerini eş zamanlayarak olaşabilecek zaman kayma problemlerini düzeltebilmekteler. Servis, sadece tanıdıklara saati söyleyebilecek şekilde ayarlanabicek iken, sistem yöneticilerinin servisi standart ayarlarla kurması nedeniyle, dünya üzerinde her sorana saati söyleyen milyonlarca NTP servisi çalışmakta.
[box type=”info”]Benzer yöntemle DNS servislerinin kullanımı global internette sorunlara neden olmuştu.[/box]

Reflected DdosBir koyup on alalım!

İyi niyetli NTP servisine saati sormak kolay iken cevabın sorudan daha büyük bir paketle yanıtlanması saldırganlar için bulunmaz bir nimet. Bu sayede saldırgan, saldırmak istediği IP adresini taklit ederek servise saati sorduğunda cevap, hedef IP adresine, misli ile geri dönmekte.
Son dönemdeki büyük ebatlı tüm saldırıların reflection(yansıtma) ve amplitude(yükseltme) ile yapılıyor olması oluşan trafiğin sıkıntı yaratacak seviyeye çıkmasına sebep olmakta. Mart 2013’de 300GBps olarak kayıtlara geçen ve spamhaus’u hedef alan DNS saldırısından sonra şu sıralar NTP’nin 400Gbps trafik ürettiği görülmüş durumda.
Bugün Avrupanın büyük veri merkezlerinden OVH‘ın güvenlik duvarını ve networkünü etkileyen saldırı yanında yine internet sitelerine koruma hizmeti sağlayan Cloudflare’de durumdan oldukça muzdarip. 400Gbps trafiklerle mücadele eden avrupalı meslektaşlar yanında Türkiye ayağında son bir haftadır yurtdışı erişimdeki problemlerin sebebinin bu saldırılar olduğunu düşünmek çok yanlış değil. Türkiye’de bulunan bir IP adresine bu saldırı yapıldığında önündeki herşeyi silip süpüren sel, Türkiye’nin yurtdışı çıkışlarında sıkışmalara sebep olduğu gibi iller arası bağlantılarıda zorlamakta.
illustration-amplification-attack

İlacı var mı?

Esas olarak spoof(sahte) kimlik bilgisi ile networklerden çıkışın engellenmesi bu işin olmazsa olmazı. Eğer saldırgan kendini hedefi gibi gösteremezse, hedefe doğru yansıtmada mümkün değil. Bu yazıyı yazdığım günün sabahında ülkemizi siber saldırılardan korumak adına bu konudaki çözüm bilgilerini de konuyla ilgilenenler ile paylaşmış durumdayım. Bu konuda hızlı aksiyon alınması, NTP yansıtma tipi saldırının internet erişiminde sebep olabileceği yavaşlamalara ve kesintilere engel olabilir.
Linkler:
[unordered_list style=”tick”]

[/unordered_list]

]]>
https://daghan.com/ntp-dns-ddos.dgn/feed 0
Yer Sağlayıcıya Sansür Baskısı https://daghan.com/yer-saglayici-hukuki-surec.dgn https://daghan.com/yer-saglayici-hukuki-surec.dgn#respond Fri, 30 Aug 2013 13:17:06 +0000 https://www.daghan.com/?p=2153 İnternet ile 12 Nisan 1993 tarihinde, Ankara Washington arasında kurulan ilk kiralık devrenin yardımıyla tanışan Türkiye’de bugün; 40 milyona yakın internet kullanıcısı, bu kullanıcılara hitap eden milyonlarca internet sitesi ve bu internet sitelerine barındırma hizmeti veren yüzlerce yer sağlayıcı bulunmaktadır.

İnternet Kanunu (5651)

İnternete ilişkin özel hukuki düzenlemeler, aralarında ABD, Almanya, Fransa, İtalya ve İngiltere’nin de yer aldığı ülkelerde 80’li yıllar ile 90’lı yılların başlarında yapılırken Türkiye bu konudaki gereksinimini ancak 2007 yılında karşılayabilmiştir. 5651 Sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun (nam-ı değer İnternet Kanunu), 23 Mayıs 2007 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Yürürlüğe giren bu kanun ve ülkedeki iletişim için gerekli düzenlemeler ve mevzuat denetimleri ise Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) tarafından yapılmaktadır.

5651’de Kim Kimdir?

Kanun ile içerik sağlayıcı, yer sağlayıcı, erişim sağlayıcı ve toplu kullanım sağlayıcıların yükümlülük ve sorumlulukları belirlenmiştir. Buna göre;

“İçerik Sağlayıcı”; İnternet ortamı üzerinden sunulan her türlü bilgi veya veriyi üretmek, değiştirmek ve sağlamak, içerik sağlama faaliyetini yapan olarak tanımlanırken,
“Yer sağlayıcı”; Hizmet ve içerikleri barındıran sistemleri sağlayan veya işleten gerçek veya tüzel kişiler olarak tanımlanmaktadır.

Yapılan bu tanımların ışığında; internet hizmetleri sunulması için sunucu tahsis eden/barındıran veri merkezleri ve ücret karşılığı web barındırma hizmeti sağlayanlar “Yer Sağlayıcı” kategorisinde yer almaktadır.

Site Erişim Engellemeler

5651 sayılı Kanun’da belirtilen katalog suçlar kapsamında verilen erişimin engellenmesi kararları, kararı veren hakim, mahkeme veya Cumhuriyet Savcısı tarafından gereği yapılmak üzere Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’na gönderilmekte ve kararlar Telekomünikasyon İletişim Başkanlığınca yerine getirilmektedir.

Bunların dışında kanunun 8. maddesinde sayılan suçların oluşması durumunda ilgili içerik veya yer sağlayıcının yurtdışında olması durumunda başkanlıkça re’sen erişimin engellenmesi yapılabilmekte; müstehcenlik ve çocukların cinsel istismarı suçlarının oluşması ve içerik veya yer sağlayıcının yurt içinde bulunması durumunda yine Başkanlıkça re’sen erişimin engellenmesi yapılıp mahkeme onayına sunulmaktadır.

Yani anılan kategorilerde olduğu düşünülen sitelerin yurtdışında barındırılıyor olunması durumunda Türkiye içi erişim engellemesi yapılmakta, eğer ilgili siteler Türkiye’de barındırılıyor ise TİB tarafından Cumhuriyet Savcılıkları kanalı ile suç duyurusunda bulunulmaktadır.

TİB Suç Duyuruları

TİB tarafından Cumhuriyet Savcılığı’na yapılan şikayet metinlerinde, içerik sağlayıcıya (içeriği üretene, sitenin sahibine) ait bilgilere, yer sağlayıcılar üzerinden ulaşılabileceği bilgisi ile bir yol gösterme yapılmaktadır. Yapılan şikayetlerde zaten kendi talebiyle kurumdan yer sağlayıcı belgesi almış ve iletişim bilgilerini kurum ile paylaşmış olan yer sağlayayıcıya ait zahmetsizçe ulaşılan adres bilgileri bulunmaktadır.

Yer sağlayıcının ilindeki Cumhuriyet Savcılığına intikal eden dosya sonrası şikayet değerlendirilmekte, aslında “Bilgisine Başvurulacak” kişi olan yer sağlayıcı “Sanık” sıfatı ile polis merkezine davet edilmektedir.

Fuhuşa Yer Sağlayan, Yer Sağlayıcılar.

TİB’in şikayetlerinde büyük ağırlık genelde müstehcenlik konusunda olduğundan “Yer Sağlayıcı” nın polis merkezindeki ilk durağı “Ahlak Masası” olur!

Suçu teknoloji/internet işi yapmak olan bizim “Yer Sağlayıcı”, şikayetlerde yapılan usul hatası ve şikayet eklerinde yer sağlayıcı hakkında düşülen özel notlar nedeniyle polis merkezinde ahlak masasında fuhuşa yer sağlayan sıfatı ile ifade vermektedir.

İfade süreci sonrasında ilgili savcılık dosya ve ifadeyi inceleyerek; yoruma göre yer sağlayıcı için takipsizlik kararı verebilmekte veya dosyayı mahkeme sevk edebilmektedir.

Sonuç?

İnternet Kanunu’nun 2. maddesinde “hizmet ve içerikleri barındıran sistemleri sağlayan veya işleten gerçek veya tüzel kişi” olarak tanımlanan yer sağlayıcı, İnternet Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca yer sağladığı içeriği kontrol etmek veya hukuka aykırı bir faaliyetin söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü değildir. Ancak yer sağlayıcı, yer sağladığı hukuka aykırı içerikten, ceza sorumluluğu ile ilgili hükümler saklı kalmak kaydıyla, İnternet Kanunu’nun 9. maddesine göre haberdar edilmesi halinde ve teknik olarak imkan bulunduğu ölçüde içeriği yayından kaldırmakla yükümlüdür.

Dolayısıyla, yer sağlayıcısının yükümlülüğü, ancak İnternet Kanunu kapsamında usulüne uygun olarak kendisine bildirilen hukuka aykırı içeriği yine İnternet Kanunu’nda belirtilen süre içerisinde yayından kaldırmaması halinde mümkün olabilecektir. Kendisine İnternet Kanunu kapsamında bildirim dahi yapılmayan yer sağlayıcısı aleyhine bir karar verilmesi İnternet Kanu’nu hükümleriyle bağdaşmamaktadır.

Yapılan hukuki süreç baskısı ile anılan bu tip hukuki süreçleri yaşamamak adına, ucu açık ve tanımı kişiden kişiye değişen müstehcen içeriğe ek olarak her tür fikir, siyasi görüşe yönelik içeriğin “yarın sorun olabilir” düşüncesi ile “Yer Sağlayıcı” tarafından sansürlenebilmesi olasıdır. İşi; kesintisiz internet hizmeti sunmak olan yer sağlayıcıya yıkılan sansür ödevi ile yapılacak uygulamalar, bağımsız yargının vereceği kararların yerini tutamayacağı gibi demokrotik yaklaşımlara da ters düşecektir.

Polisin ilgili birimlerini, hukuk sistemimizi gereksiz yere meşgul eden bu uygulamalar nedeniyle “Yer Sağlayıcı” mağdur olduğu gibi kamu davasına dönüşen davalarda süreç yukarıda belirttiğim mantık ve kanun düzenlemesi çerçevesinde “Yer Sağlayıcı” lehine sonuçlanmaktadır.

Yine sanık sıfatıyla yargılanan “Yer Sağlayıcı”, kendisini vekil ile temsil ettirdiği durumlarda hakkında beraat kararı verilmesi ile birlikte makdu vekalet ücretinin kamu hazinesinden alınarak sanık müdafine verilmesine hükm olmakta ve açılan her davada kamu zarara uğratılmaktadır.

TİB tarafından Cumhuriyet Savcılıklarına yapılan şikayetlerde yapılacak küçük bir düzenleme ve şikayete konu olan içeriği barındıran yer sağlayıcılar hakkında düşülen kişisel notların şikayet evraklarından çıkartılması suç işleyinin yargılanmasına engel olmadan, yaşanan tüm bu sürecin daha kolay yönetilebilir bir hale gelmesini sağlayacaktır.

]]>
https://daghan.com/yer-saglayici-hukuki-surec.dgn/feed 0
“Siber Suçlarla Mücadele” https://daghan.com/siber-suclarla-mucadele.dgn https://daghan.com/siber-suclarla-mucadele.dgn#respond Wed, 17 Apr 2013 10:02:57 +0000 https://www.daghan.com/?p=1976 BİSİAD olarak birçok sosyal sorumluluk projesine imza atmaktayız. Bunların en önemlilerinden birisi de gerek üyelerimiz, gerekse kamu kurum ve kuruluşlarının da iş birliği sağladığı Bilişim Suçları Komite çalışmalarımızdır. Söz konusu komitemizin amacı, özellikle son dönemde maruz kalınan siber suçlarla ilgili toplumu bilinçlendirmek ve gerekli önlemlerin “sorun meydana gelmeden” alınması ile ilgili toplumu bilinçlendirmektir. Bu bağlamda, 17 Nisan 2013’de BTSO’da (Bursa Ticaret ve Sanayi Odası) bir panel düzenlendi.

Milletvekili Mustafa Öztürk’ün, ‘Siber Suçlarla Mücadelede Meclis Çalışmaları‘ hakkında bilgi vermesi ardından, MOBİSAD Başkanı Murat Dursun, ‘Evrakta Sahtecilik‘, Dağhan Uzgur ‘Sosyal Medyada Bizi Bekleyen Tehlikeler‘, Bursa Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Tarık Ziyade ‘Siber Suçlarla Mücadele‘, Kocaeli Üniversitesi Bilgi Teknolojileri Bölüm Başkan Yardımcısı Öğretim Görevlisi Mustafa Of ‘Bilişim Suçları‘, Münir Özgen, ‘KOBİ’ler İçin Ağ Güvenliği‘, Bursa Barosu’ndan Cankat Taşkın, ‘Siber Suçlarda Hukuki Süreç‘ sunumlarını yaptılar.

Dağhan Uzgur - BTSOSunumumda; Türkiye’deki internet kullanımı, kullanımın Avrupa ve dünyaya oranı, sosyal medya kullanımı, internet kullanım yaş aralığı gibi istatistiki bilgiler verdikten sonra internet kullanımının yoğun olduğu 16-24 yaş aralığı sosyal medya alışkanlıkları hakkında araştırma sonuçları, profil koruma ve dikkat edilecek noktalar hakkında bilgiler paylaştım.

Etkinlik ile ilgili yazılı basında çıkan haberlere buradan ulaşabilirsiniz.
]]>
https://daghan.com/siber-suclarla-mucadele.dgn/feed 0