metaverse – Daghan.com – Gerekirse YAZARım https://daghan.com Teknoloji, sosyal medya, veri merkezi (datacenter) üzerine Thu, 13 Jan 2022 12:57:12 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.1 https://daghan.com/wp-content/uploads/2020/06/logo.ico metaverse – Daghan.com – Gerekirse YAZARım https://daghan.com 32 32 Metaverse Yeni Felaket Mi? https://daghan.com/metaverse-yeni-felaket-mi.dgn https://daghan.com/metaverse-yeni-felaket-mi.dgn#respond Thu, 13 Jan 2022 12:50:17 +0000 https://daghan.com/?p=6346 Meta-Universe (Kurgusal Evren), Facebook’un Connect 2021 etkinliğinde şirket adını Meta olarak değiştirmesi ve kuracağı sanal evren için 10 Milyar Dolar harcayacağını duyurmasıyla dünya gündemine geldi. İnsanların sanal dünyaya bağlanması fikri ise daha eskilere dayanıyor. Julian Jaynes’ın, “İki Odalı Zihnin Analizinde Bilincin Kökeni” (1976), Neal Stephenson 1992 tarihli romanı “Snow Crash”, devamında The Matrix film serisi ve bilgisayar oyunu “Second Life” hep gelecekteki kurgusal evrene atıfta bulundular ve bu fikri geliştirdiler.

Çevrim içi oyunlarda hali hazırda avatarlarıyla gezen, avatarlarına kıyafet, aksesuar ve oyununa göre silah satın alan oyuncuları şaşırtamayan ilk versiyon Metaverse fikrinin, mevcut haliyle yolun çok başında olduğunu söyleyebilirim. Bilgisayar oyunlarıyla arası pek iyi olmayan yetişkinler için ise sanal dünyada avatarıyla gezme fikri halen hayret uyandırıyor. Bu deneyim farklılığı nedeniyle sanal dünyaya yeni giriş yapanlar için sanal ortamda “toksik” olarak tanımlanan kişiliklerin eğlemleri can sıkabiliyor. Siber zorbalığa uğramış kişiler kendilerini incinmiş, korkmuş, mutsuz, çaresiz, öfkeli ve utanmış hissediyor. Sanal dünyanın olumlu yorumlanabilecek yanı ise gerçek dünyadan farklı olarak canınızı sıkan kişiyi “ignore” edebilmeniz veya bloklayabilmeniz. Kullanıcıların arasına giren sanal katman herkesi olduğundan daha fazla cesaretli kılabiliyor ama tek tıklamayla da istenmeyen bireyler görünmez hale getirilebiliyorlar.

Sanal dünyaya giriş yapanların her tür can sıkıcı kişi ve olaya karşı kendilerini eğitmesi ve türlü sözlü, görsel zorlamaya karşı sinirlerini sağlamlaştırması gerekiyor. Sanal dünyayı gerçek hayatıyla bütünleştirip, gerçeklik algısını yitirenler için ise gerçek taraftan profesyonel psikolojik destek almasını gerekiyor.

Sanal oyununda kılıcını çaldıran veya “Çarı” soyulan (oyundaki tüm sanal varlıkları ve yetenekleri) kişilerin gerçek dünya hukukunda adalet arayışlarını hayretle takip ediyoruz. Bulundukları sanal dünyada haksızlığa çözüm bulamayınca mecburen gerçek dünyadan yardım istenmesi gerçek dünyada işleri daha çok karıştıracağı için sanala ait sorunların orada çözülmesi birinci öncelik olmak zorunda.

Gerçek hayatımızda kötülük peşinde olan bireylerin sanal ortamda da bu davranış şekline devam ediyor olmaları beklenen bir durum. Gerçek dünyada asayişi sağlayan kolluk kuvvetleri gibi sanal dünyada adminler, hatta hukuki tartışmayı çözüme kavuşturan yargı gibi sanalda da jürilere ihtiyaç duyuluyor. Gelecekte bağlanacağımız meta dünyalarda adalet sağlayan tarafsız jürilerin (Muhtemelen yapay zeka) sanal konuları sanal dünyada çözüme kavuşturması gerekiyor. 

The Matrix filminde de izlediğimiz şekilde, sanal dünyaya 5 duyumuzla bağlandığımız günler geldiğinde blok zincir (Blockchain) teknolojileri  daha fazla gelişmiş olacak. Varlıklarımızı NFT, paramızı ise kripto paralarla saklayabilirken, sanal dünyadaki tüm hareketlerimiz değiştirilemez big data olarak blok zincirde saklanabilecek.  Tüm sanal yaşamın büyük data olarak kayıt altında tutulacağını öngördüğümde, gerçek dünyadan farklı olarak çözümsüz suç kavramının ortadan kalkacağını düşünüyorum.

Sanal dünya, gerçek dünya sorunlarından arındırıldığında, gerçek dünya yerine sanalının tercih edilmesi adına bir engel kalmayacak. Ama insanlar mükemmel dünyayı isteyecek mi? Bunu zaman gösterecek…

]]>
https://daghan.com/metaverse-yeni-felaket-mi.dgn/feed 0
Metaverse ve Bugünün Ötesi https://daghan.com/metaverse-ve-bugunun-otesi.dgn https://daghan.com/metaverse-ve-bugunun-otesi.dgn#respond Tue, 07 Dec 2021 19:32:49 +0000 https://daghan.com/?p=6334 Meta-Universe, (Kurgusal Evren) son günlerin yükselen ve merak uyandıran kavramı… Metaverse popülerlik fitilini ateşleyen ise birçok kere veri ihlali ve kötüye kullanım iddiasına maruz kalan Facebook’un Connect 2021 etkinliği kapsamında Mark Zuckerberg’in anlattıkları oldu.

Facebook, sahip olduğu Instagram, WhatsApp ve sanal gerçeklik gözlüğü üreticisi Oculus markalarını yeni çatı şirketi “Meta” altında toplayacağını Connect 2021 etkinliğinde duyurdu. Bu haber sonrası “Metaverse” tanımına olan ilgi arttı. Ama Metaverse konusunda esas heyecan Facebook’un çatı şirketi Meta’nın “Sanal Evren” geliştirmesine ayırıcağı 10 Milyar Dolar nedeniyle oldu.

Metaverse kavramı ve fikri elbette Zuckerberg’e veya Facebook’a ait değil. İnsanların sanal dünyada varolması üzerine düşünceler bilim kurgu eserlerinde sıklıkla işleniyor. Belki de Julian Jaynes’ın, “İki Odalı Zihnin Analizinde Bilincin Kökeni” (1976), insan beyni çalışması üzerine yaptığı tespitler, birçok yazarı tetiklemiştir. Neal Stephenson, 1992 tarihli romanı “Snow Crash”te, kahramanı Hiro Protagonist’in sosyalleştiği, alışveriş yaptığı ve avatarı aracılığıyla gerçek dünyadaki düşmanları yendiği sanal dünyayı tanımlamak için Metaverse terimini kullandı. Devamında The Matrix film serisi ve bilgisayar oyunu “Second Life” süreci besleyen eserlerden oldular.

Soru şu; İnsanlık, “Gerçek” olarak tanımladığımız geçerli hayatı yaşarken neden bir tane de “Sanal” olanına ihtiyacı duyuyor? Cevap kişiye göre değişmekle birlikte bence geldiğimiz çağda insanın her yerde olabilme arzusu artıyor. Kimse artık sadece televizyon izlemiyor. Televizyon izlerken bir yandan sosyal medyada geziniyor, haberleri okuyor, iletişim kuruyor. Trafikte kimse sadece araç kullanmıyor. Araç kullanırken ilk kırmızı ışıkta eline akıllı telefonunu alıyor. Tek bir noktaya odaklanarak beklemeye kimsenin tahammülü yok. Kısa insan hayatına daha çok şey sığdırmak istiyor.  Tüm köşeler tutulmuş, dünyanın güzellikleri paylaşılmış, güzel manzaralı yerler kapılmış. Ama Metaverse’de İstanbul Boğazı’na nazır yalının sahibi olma olasılığı var! Çünkü şuan daha sahibi yok… İnternet hızına bağlı olarak birkaç saniyede istenen yerde olabilmek, sıkılınca saniyeler içinde bambaşka bir ülkeye geçiş yapabilmek, dünyanın milyon yıldır görece sıkıcı akışını, fizik kurallarını yıkmak insana cazip gelebilir.  Diğer yandan insanlık, doğaya verdiği zararı, olası nükleer savaşın sonuçlarını, neler olabileceğini iyi biliyor. Bir gün çevresel felaketler yaşandığında, zehirli atmosferden kaçmak için sığındığı okyanus dibindeki kapsülünde zamanını eski günleri yâd ederek geçireceği sistemi inşa ediyor, tarih boyunca olduğu gibi ön görüyor, önlem alıyor.

Metaverse kavramına kıyamet senaryoları eşliğinde distopik bir bakış açısıyla bakılabileceği gibi yakın zamanda insan hayatına getireceği yenilikler açısından ütopik bir yaklaşımda göstermek mümkün. Mağazaya gitmeden hemen üzerinizde deneyebileceğiniz kıyafetler, trafikte zaman harcamadan yapılabilecek iş toplantıları. Sadece bedeni taşımak adına yapılan saatlerce süren yolculuklara gerek kalmadan tatile gitmek. Yeni bir ekosistem ve yeni bir ticari anlayış gibi günümüz kurallarına uygun tasarlanan yeni bir dünya… 

Sisteme bağlanmak için ihtiyaç listesi; geniş bant internet erişimi, sanal gerçeklik gözlüğü (VR). Liste kısa ama daha dört dörtlük değil. Özellikle sanal gerçeklik gözlüğünün hantallığı ve beyin/göz sistemimiz buna alışkın değil. Potansiyel mide bulantısı yan etkisi barındırıyor. Bu soruna ileride çözüm olabilecek insan beynine direkt erişim sağlayacak nöral çip düşüncesi çok uzak değil. Hali hazırda Tesla, Starlink, SpaceX gibi girişimlerin sahibi Elon Musk, Neuralink adında girişimiyle, beyin çipi konusunda yatırım yapıyor.

Kuralları kim koyacak? Facebook Metaverse için en çok merak uyandıran açıklamalardan birini yapmış olabilir. Ama insanlık kendini bir şirketin kollarına bırakmayacak kadar akıllandı. Yeni sanal dünyada topyekûn karar alınacak özgür, merkeziyetsiz ve otoritenin erişemeyeceği bir sanal dünya için çalışmalar başladı. Blockchain teknolojisi yardımıyla otorite istese bile verinin değiştirilemeyeceği sanal dünyanın tasarlanması hayal ediliyor. Kurallar kusursuz olacak şekilde belirlenebilir ama insanlık kusursuzluk ister mi? Sanmıyorum. 

Şimdilerde masal gibi gelen Metaverse, yıllar içinde üst üste konan fikir taşlarıyla dev bir piramide dönüşebilir. İnsanlar 30 yıl önce internet, cep telefonu, görüntülü görüşme gibi şimdilerde basit gelen teknolojileri düşününce 30 yıl sonra neler olabileceğini ancak bilim kurgu ile öngörebiliriz…

Bu yazı “Z Raporu Dergisi” Aralık 2021 sayısında yayınlanmıştır.

]]>
https://daghan.com/metaverse-ve-bugunun-otesi.dgn/feed 0