ifade özgürlüğü – Daghan.com – Gerekirse YAZARım https://daghan.com Teknoloji, sosyal medya, veri merkezi (datacenter) üzerine Wed, 10 Apr 2019 20:36:39 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.2.2 https://daghan.com/wp-content/uploads/2020/06/logo.ico ifade özgürlüğü – Daghan.com – Gerekirse YAZARım https://daghan.com 32 32 Bilişim Hukukunun Bilinmeyenleri https://daghan.com/bilisim-hukuku.dgn https://daghan.com/bilisim-hukuku.dgn#respond Thu, 24 Mar 2016 15:35:31 +0000 https://www.daghan.com/?p=4022 Bursa Barosu’nun düzenlediği Erişim yasakları, içeriğin çıkartılması, unutulma hakkı, siber saldırılar, güncel yargı kararları konulu “Bilişim Hukukunun Bilinmeyenleri” paneli 18 Mart Cuma saat 14:00‘de Bursa Adalet Sarayı Konferans Salonunda gerçekleşti.
Bilisim_Hukuku_paneli_Bursa_barosu
Panelde neler konuşuldu?
Girdiğiniz güvenli internet sitelerinde URL tabanlı kapatma uygulaması teknik olarak mümkün değil. (Google, Twitter, Facebook, sosyal medya mecralarında güvenli site üzerinden iletişim kuruyoruz) İş böyle olunca Facebook’un altında yayınlanmış bir sayfanın ya da twitter’ın ilgili kişinin yayınladığı bir içeriğin engellenmesi sadece o şirketlerin içeriği sayfalarından çıkartmasıyla mümkün oluyor. Mahkeme bu konuda ilgili sayfayla ilgili bir çıkartma kararı aldıysa, site küçük ve Türkiye’de ise karar burada uygulanabiliyor, gerekli kurumlara ulaşılamıyorsa ya da bu kurumlar bu içeriğin kaldırılmasını gerekli görmüyorlarsa, (Twitter’da olduğu gibi. çünkü ABD’deki hukuk sistemi bizden daha farklı) o zaman bizim yerel mahkemenin aldığı karar uygulanmıyor gibi oluyor.
Eğer gündem oluşturabilecek bir sosyal medya mecrası ise bu, sitenin tamamının kapatılmasını Anayasa Mahkemesi bile iptal edebiliyor. Yasa diyor ki teknik olarak imkanı yoksa tamamını kapatın. Buradaki mahkemenin aldığı kararı uygulamayan bir şirket söz konusu ise doğal olarak şirketin de bundan zarar görmesi doğal bir sonuç oluyor. Sosyal medya da şöyle bir çözüm öneriyor. Siz bu sayfaları Türkiye’den ziyaret ediyorsanız buradan göremiyorsunuz. Herhangi bir ülkeden görebiliyorsunuz. Aslında içerik yerli yerinde duruyor.(İki yıl Youtube yasaklıydık bir ara hatırlayın. Bizim ulaşamadığımız her siteye bizim dışımızdaki herkes ulaşabiliyordu. Uygulanan yasaklar ile bizim kendimizi savunma hakkımız elimizden alınmıştı sadece. Bu konuyla ilgili Türkiye AİHM’de mahkûm olmuştu.)
Yer sağlayıcılar, içerikleri barındıranlardır. Erişim sağlayanlar da bu içerikleri internete ulaştıranlar. Bir de bizim şirketimiz gibi yer sağlayıcılara yer sağlayanlar var. Bizim verilere müdahale etme şansımız yok. Sağladığımız yerde ne yapıldığını bilemeyiz.(Kiraladığınız PTT posta kutusunda sakladığınız yasa dışı bir evrak ile ilgili PTT’nin suçlanması gibi.) Bu konuyla ilgili BTK tarafından yeni düzenlemeler gerekmektedir.

Çıktığında ‘izlenecek miyiz’ endişesi yaratan kanunda tanım ve kapsam çok tartışılıp tam netleşmediğinden, sadece nereden nereye bağlandığınız bilgisini değil, girdiğiniz siteleri de kayıt altına aldı bazı servis sağlayıcılar. Olaylar olduğunda sosyal medya mecrasındaki yavaşlamanın en büyük etken de, girdiğiniz bütün sitelerin bir takım cihazlar içinden geçirilip, hem URL engelleme ile ilgili hem de girdiğiniz sitelerin tespiti ile ilgili bir takım uygulamalardan geçiyorsunuz.
Evinizdeki internetinizi paylaşıyorsanız ve sizin ağınızdan bir suç işlenmişse ilk olarak aboneye gelecektir soruşturma. Bilgisayarınızda yapılan incelemede suç teşkil eden bir şey bulunmaz ise suçu işlemiş sayılmıyorsunuz. Ağa bağlı diğer bilgisayarlar sonradan tespit edilip incelenecektir. O yüzden arkada ağı kullananlarla ilgili detaylı bir kayıt tutulması gerekmekte.
Unutulma Hakkı ilk olarak Arjantin’de, sonrasında AB’de kabul edilmiş bir hak. Kişisel bilgilerin arama motorlarından silinmesini isteme talebine unutulma hakkı diyoruz. İçerik kaldırılmıyor, sadece aramalarda çıkmıyor. Biz AB üyesi olmadığımız için bunu talep etsek de Google bunu yapmak zorunda değil. (Sorun çıkartmadan kaldırıldığına dair bir örnek geldi izleyiciler arasından)
Her türlü verimiz işleniyor. Bununla ilgili bir engelleme kararı yok. Mecliste böyle bir çalışma da yok. Çünkü ucunun nerelere dayanacağı meselesi olduğundan bu yüzden de böyle bir yasa hazırlanmıyor.
“.tr” adreslerinin tümünün tahsisi ve yönetimi ODTÜ’de bulunuyor. ODTÜ bundan bir gelir elde ediyor.14 Aralık’ta sonu .tr ile başlayan tüm sitelere saldırıldı ve siteler çalışamaz hale geldi. İnternetteki bir çok kaynak yurt dışında barınıyor. Biz hep yasaklamayı biliyoruz. Sadece engellemek ve yasaklamak üzerine sistem kurduğumuzdan Facebook gibi kurumlar Türkiye’de sunucularını yerleştirmiyor. Çünkü biliyor ki Facebook/Google/Twitter Türkiye’ye bir yetkili atarsa, o yetkili nezaretten çıkamaz. Ve dünyaya bunu açıklayamazsınız.
Tüm içerikler yurt dışında olunca bizim kapasitemiz buna yetmiyor. Bir de üzerine yurt dışı kaynaklı DDOS saldırılar gelince Türkiye’nin internet erişiminde çok ciddi problemler yaşanıyor.
Huseyin_Bulun_Daghan_uzgur_Cankat_taskin_Neslihan_Aktosun
Panel sonunda Bursa Barosu adına tarafımıza katkılarımızdan ötürü plaket takdim eden Hüseyin Bulun ve Neslihan Aktosun’a teşekkürlerimi sunmak isterim.

Kaynak: http://www.meltemgazetesi.com/37801-2/

]]>
https://daghan.com/bilisim-hukuku.dgn/feed 0
Hükümete muhalefet etmek yasak! https://daghan.com/internetin-yasak-oldugu-ulke.dgn https://daghan.com/internetin-yasak-oldugu-ulke.dgn#respond Mon, 02 Sep 2013 17:05:19 +0000 https://www.daghan.com/?p=2195 Yeni yasa, “Hükümete muhalefet eden ya da ulusal güvenliğe zarar veren” her tür ifadelerin basılmasını yasaklıyor.

Bloglar ve sosyal paylaşım siteleri yalnızca kişisel bilgileri paylaşmak için kullanılabillirken, medyada yer alan haberlerin linklerini paylaşmak yasaklanıyor. Ayrıca yabancı internet şirketlerine, yerel internet sunucularını ülkede konuşlandırma zorunluluğu getiriliyor.

Paris merkezli medya özgürlüğü kuruluşu Sınır Tanımayan Gazeteciler’de yasanın; “Halkın normalde bloglarda ve forumlarda yapılan bağımsız, açık bilgilerden tamamen mahrum kalacağını” bildirirken, ülkede muhalif paylaşımları nedeniyle çok sayıda kişi hakkında soruşturma başlatılmış durumda.

Yazıyı buraya kadar okuduktan sonra düşünce özgürlüğü adına yukarıda anlatılanlar size “normal” geliyor ise üzülerek söylemem gerekiyor ki tüm bunlar Vietnam’da oluyor. Ama yasaklamak internetin özgür yapısını durdurmak için yeterli olur mu bunu kimse bilemiyor.

]]>
https://daghan.com/internetin-yasak-oldugu-ulke.dgn/feed 0
Uyurken bile "korkuyorum!" https://daghan.com/uyurken-bile-korkuyorum.dgn https://daghan.com/uyurken-bile-korkuyorum.dgn#respond Sun, 23 Jun 2013 12:07:58 +0000 https://www.daghan.com/?p=2058 Yerken, yürürken, trafikte, çalışırken her yerde, her daim düşünüyorum.

Uyumak denilen şeyi yaparken, gözlerim kapalı, her an uyanacak gibi… Her an tetikte. Uyurken de düşünüyorum!

Sosyal medya araçlarında haber kaynağını aşağı doğru çekiyorum. “Pıt!”. Onlarca, yüzlerce yeni haber. Yeni eklenenleri tarıyorum. Kimi doğru, kimi yalnış…

İzliyorum, dinliyorum, sinirleniyorum, alkışlıyorum ama sadece takip edebiliyorum.

Bu dünyaya herkesin bir amaç için geldiğini, sadece kendi için yaşamanın anlamsız olduğunu kendime tekrarlıyorum. Sadece tüketen, kendi için yaşayanlardan, inşa edilen insanlık yapısına bir çakıl taşı dahi koymayanlardan olmamam gerektiğini biliyorum…

Düşünceyi dile getirmek, ifade etmek suç! Bir grup halinde düşünceyi konuşmak, tartışmak çok tehlikeli. Toplu fikir paylaşanlar arasında sessizce durumu izleyip Gestapo’ya  şikayet edenler olablir. Matrix’deki gibi en güvendiğin kişi bir anda ajan Smith’e dönüşebilir. Ortalık KGB ajanı kaynıyor!

Televizyon, radyo, gazete, bilindik medya da düşünceler mühürlü. SMS göndermek delil sayılır. Mail göndermek iz bırakır. Telefon ile konuşmak haşa kayıt altına alınır. MSN neyseki sonu geldi, tükendi kapatıldı. Sosyal medya? Az kaldı… Her gün yeni bir zincirle bağlanıyorum zindana…

Aklımdakileri dile getiremiyorum ki suç olsun? Kimseden gizlenecek gizli bir gündemim, söylemim de yok belki. Ama yine de korkuyorum!

İzliyorum, görüyorum, iş gördüklerimi, bildiklerimi paylaşmaya gelince korkuyorum!

Gördüklerimi haykırmak istiyorum korkuyorum!

Bak gördün mü? Yine oluyor, bu sefer de düşünüyorum; yeni fikirler ile dolu olması gereken zihinler korku ile doldurulduğında, korkan insan nasıl üretecek? Kim için ve neden üretecek? Sorguluyorum, düşünüyorum, korkuyorum!

]]>
https://daghan.com/uyurken-bile-korkuyorum.dgn/feed 0
Taraf olmayan bertaraf "Olmaz" https://daghan.com/taraf-olmayan-bertaraf-olmaz.dgn https://daghan.com/taraf-olmayan-bertaraf-olmaz.dgn#respond Mon, 17 Jun 2013 15:14:40 +0000 https://www.daghan.com/?p=2035 Yeni tip devrimin aracı olarak görülen sosyal medyanın gücünü oluşturan elektronik sistemleri düşünürsek; dijital sistemlerin bütününü oluşturan elemanlar için iki tip durum bulunmaktadır. Bir elektrik devresi ya açıktır, ya da kapalıdır. Yani elektiriksel anlamda bir devre ya 1’dir ya 0. İnsanları elektronik cihazlardan ayıran ise olaylara karşı akıl yürütebilmeleridir. Karar verme yetisi olan insanlar iki seçenekten de belirli oranda faydalanarak bir ortak çözüm üretebilirler. Eğer seçenekler 1 ve 0 ise biri 0.5 birileri 0.6 veya 0.99 tercih edebilir.

Ancak üçüncü yol olarak isimlendirilen bu faydalı çözüm oyun kurucu tarafından hoş karşılanmaz! Eğer bir oyun oynayacaksınız doğaldır ki sadece iki sonucu olan bir oyunu kurmak avantajlıdır. Oyunu kuran bu aşamada insanları sadece iki seçenek arasından seçime zorlamak için tarafların kutsalları dahil tüm araçları kullanarak kişileri bir seçime koşullar ve uzlaşı ortamının oluşmasını ortadan kaldırılır. Bu durum planlanabilir sonuçların ortaya çıkmasını sağlar. İki taraf da kendi görüşü ve çözüm önerisiyle ölesiye özdeşleşir. Bir süre sonra kişi neredeyse tuttuğu düşünce olur, en masum eleştirileri bile kendi kişiliğine yapılmış bir saldırı gibi hissetmeye başlar. Bu ruh haliyle taraflar eş, arkadaş, iş ortağı bile olsalar ister istemez birbirleriyle zıtlaşırlar, egolar çarpışır. Hayat artık ya onlardır yada biz

Oyunu kuranın oyununu bozmak için sadece doğruları savunmak ve bir tarafın güdümüne girmemek yeterlidir. Bu daha objektif bir bakış açısı ile olayların irdelenmesi ve daha doğru sonuçların ortaya çıkmasını sağlayacaktır. Üçüncü bir yol bulunduğunda taraflar arasında bir birleşme ruhu ortaya çıkacak, çatışma kendiliğinden yok olacaktır.

Çözüm için;

  • Taraflar kendi varlıklarını fikirleriyle özdeşleştirmekten vazgeçmelidirler.
  • Taraflar, nasıl kendilerini kendi fikirlerinden bağımsız olarak algılıyorlarsa karşısındakileri de belli bir fikrin insanları olarak görmeyi terk etmelidir.
  • Taraflar konuya yaratıcı bir bakış açısıyla yaklaşmalıdırlar. İki tarafında yararlı çözümlerini birleştirmek, hatalı taraflarını ise reddetmeleri; yeni seçenek alternatiflerini doğuracaktır.
]]>
https://daghan.com/taraf-olmayan-bertaraf-olmaz.dgn/feed 0
Seni "Düşünüyorum" Suç mu? https://daghan.com/dusunceyi-ifade-ozgurlugu.dgn https://daghan.com/dusunceyi-ifade-ozgurlugu.dgn#respond Fri, 14 Jun 2013 10:13:07 +0000 https://www.daghan.com/?p=2017 İnsanları diğer canlılardan ayrıran en önemli özellik düşünebilmesi. Normal, sağlıklı bir insanın düşünmüyor olması insalığın tanımı açısından da mümkün değil.

Kesin olan bir şey var, bir şeyin doğruluğundan şüphe etmek. Şüphe etmek düşünmektir, düşünmekse var olmaktır. Öyleyse var olduğum şüphesizdir. Düşünüyorum, o halde varım. – Descartes

Kişi, kendi içinden dilediğini düşünebilir. Zihnin içine girmek, ne düşündüğüne bakmak ve düşünmeyi engellemek şimdilik mümkün değil. Ancak düşünüleni ifade etmeyi engellemek mümkün!

Sordular: “Ne düşünüyorsun?”, “Hiç…”, “Neden Düşünmüyorsun?”, “Zindanlarda çürümemek için!”

Dünyada İfade Özgürlüğü

  • Amerika Birleşik Devletleri bir numaralı kanuna göre;Kongre herhangi bir dîni kurmak için, uygulamasını yasaklamak için, ifade ve basın özgürlüğünü ya da insanların barışçıl bir şekilde toplanmasını ve devlete acılarını anlatmasını kısıtlamak için kanun çıkartamaz.
  • Avrupa Birliği’nin temel kanunlarının 11’inci maddesine göre; Herkesin ifade özgürlüğü vardır. Bu hak; insanların fikirlere sahip olma ve bilgiyi halk otoritesi olmadan, sınırsızca alma ve verme hakkını tanır.
  • Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına göre; 25’ci madde; Herkes, düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir. Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; düşünce ve kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz.26’ıncı madde; Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar. Bu fıkra hükmü, radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine bağlanmasına engel değildir.Bu hürriyetlerin kullanılması, milli güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması, suçların önlenmesi, suçluların cezalandırılması, Devlet sırrı olarak usulünce belirtilmiş bilgilerin açıklanmaması, başkalarının şöhret veya haklarının, özel ve aile hayatlarının yahut kanunun öngördüğü meslek sırlarının korunması veya yargılama görevinin gereğine uygun olarak yerine getirilmesi amaçlarıyla sınırlanabilir.Haber ve düşünceleri yayma araçlarının kullanılmasına ilişkin düzenleyici hükümler, bunların yayımını engellememek kaydıyla, düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin sınırlanması sayılmaz.30 Temmuz 2003 tarihinde yayımlanan 4953 sayılı kanunla; 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 159’uncu maddesine eklenen son fıkrası doğrultusunda; halen mevcut hükümet tarafından 301’inci maddenin önergesi oylanmış ve kabul edilmiştir. Türklüğü, Cumhuriyeti, Devletin kurum ve organlarını aşağılama başlığı altında incelenen bu madde şöyledir:

    Türklüğü, Cumhuriyeti veya Türkiye Büyük Millet Meclisini alenen aşağılayan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

    Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini, Devletin yargı organlarını, askerî veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

    Türklüğü aşağılamanın yabancı bir ülkede bir Türk vatandaşı tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte bir oranında artırılır.

    Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz.

]]> https://daghan.com/dusunceyi-ifade-ozgurlugu.dgn/feed 0