bilişim – Daghan.com – Gerekirse YAZARım https://daghan.com Teknoloji, sosyal medya, veri merkezi (datacenter) üzerine Mon, 25 Jan 2021 18:50:43 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.2.2 https://daghan.com/wp-content/uploads/2020/06/logo.ico bilişim – Daghan.com – Gerekirse YAZARım https://daghan.com 32 32 Bilişimin Dahi Çocukları, Petrol Baronlarına Karşı https://daghan.com/bilisimin-dahi-cocuklari.dgn https://daghan.com/bilisimin-dahi-cocuklari.dgn#respond Sat, 12 Nov 2016 10:00:22 +0000 https://www.daghan.com/?p=4571 “EKOMETRE Yıl 15 Sayı 410 – Ekim 2016”
ekometre-ekimAmerikalı bir ayakkabı firması yeni pazar araştırması yapmak için bir elemanını Afrika’ya gönderir. İnceleme sonunda Afrika’ya gönderilen eleman, bu yeni pazar için şu yorumu yapar: “Afrika’da kimse ayakkabı  giymiyor, oraya yatırım yapmak asla doğru olmaz.”
Bir süre sonra bu sefer başka bir ayakkabı firması yine Afrika’da pazar araştırması yapmak için bir elemanını Afrika’ya yollar ve dönüşte eleman heyecanla şu yorumu yapar: “Afrika’da çok büyük paralar kazanabiliriz! Kimsenin ayağında ayakkabısı yok! Herkese ayakkabı satabiliriz!” Ve hikayenin sonunda kazanan farklı bakış açısını değerlendiren ve Afrika’ya yatırım yapan şirket olur.
Para edecek işleri önceden öngörmek ve doğru sektörlere yatırım yapmak iyi bir yatırımcının özellikleri arasında sayılabilir. Ama çoğu zaman “şanslı” işleri bulmak kolay olmayabilir. Afrikalı ayakkabıcı hikayesinde olduğu gibi bırakın yeni sektörleri araştırıp, yatırım yapmayı, iş yaptığı alanda dahi alışılmışın dışında bir bakış açısı geliştirmemekten para ve pazar kaybı söz konusu olabilir. Ama zaten bazılarının çok kazanması için bazılarının tembellik yapması da şarttır.
Şöyle bir düşününce zor ve zahmetli süreçler geçirip servet elde edenlerin hikayelerinde birazda şans faktörü vardır. Yapılmayana cesaret etmek kolay değildir. Sonuç olarak meyve ağacının altında gölgelenmek, ağaçtan meyveleri toplayıp, bunları pazarda satmaktan güzeldir. Ağacın altında yatanın kafasına arada elma düşmesi de mümkündür ama kimi elmadan bir ısırık alıp fırlatıp atar, kimi de o elmayı ürününe logo yapar!
Dünya’nın En Değerli Markaları
2001 yılında dünyadaki en büyük 5 şirkete baktığımızda 1 tane bilişim şirketi görüyoruz; Microsoft. Sene 2006 olduğunda durum yine aynı ilk 5’in 4’ü banka ve petrol üreticileri… Yıl 2011 Microsoft ilk 5’deki tahtını kaybediyor ve yerine ısırılmış elma Apple geliyor. Ve 2016’ya geldiğimizde dünyanın en büyük ilk 5 şirketi; Apple, Alphabet(Google), Microsoft, Amazon, Facebook. Yani İlk 5’in tamamı bilişim şirketlerinden oluşuyor.
Peki bu bilişim firmaları nasıl oluyor da bu kadar büyüyebiliyorlar?
Standart üretici zihniyeti ile yılda 1 milyon TL ciro yapma hedefimiz olsa, bir ürünü 200 TL bedel ile 5000 kişiye satabiliriz veya 1000 TL bedeli olan ürünü 1000 kişiye satarız veya 500 kişiye 2000 TL’den ürün satıp 1 milyon ciro hedefimize ulaşırız. 2. yılda ürünü satacak yeni bir pazar alanı bulmak veya yeni bir ürün yapmak gerekecektir.
Peki ürün yerine sınırları tüm dünya pazarı olan bir internet hizmeti üretsek, 278 TL aylık bedelle 300 kişiye bir hizmet sunsak? 278 TL pahalı mı? Tamam; 1000 kişiye 84TL bedelle 12 ay hizmet sunalım? Ama işin daha da kolayı var. İnternet üzerinden sanal olarak sunulan aylığı sadece 17TL olan bir hizmeti 12 ay boyunca sadece 5000 kişiye ulaştırırsak 1milyon hedefimize ulaşıyoruz ve işin güzel yanı 2. yıl satışlar katlanarak artmaya devam ediyor…
Sonuç bağıra bağıra gelmiş anlayacağınız. Hadi öngörü alıcılarımız 2001 yılındaki düşük sinyali yakalayamadı, peki geri kalan 15 yıl ne yaptık? Bugün bunu dile getiriyorum, seneye yine birlikte olmak kısmet olursa hatırlatırım. Bunun daha 2017, 2018, 2020, 2023’ü var! Hedefler yer altı metro, gerçekler ipek böceği. (Bursalılar anlar)

]]>
https://daghan.com/bilisimin-dahi-cocuklari.dgn/feed 0
En değerli markalar listesine "Bilişim" damgası https://daghan.com/en-degerli-markalar-bilisimden.dgn https://daghan.com/en-degerli-markalar-bilisimden.dgn#respond Sun, 12 Jun 2016 08:40:24 +0000 https://www.daghan.com/?p=4412 2006 yılından bu güne dünyanın en değerli markalarını araştıran ve sonuçlarını yayınlayan BrandZ, 2016 listesini yayınladı.
Dünyanın en değerli markalar listesinde bilişim şirketlerinin ezici gücü ortaya çıkarken, Coca Cola’nın bu sene listenin ilk on sırasından düşerek 13. olması herkesi şaşırttı.
Bilişim şirketlerinin engellenemez yükselişi, yatırım yapılabilecek en iyi alanın teknoloji olduğunu tekrar gösterdi.
En Değerli 100 Marka’ listesinde ilk 10
en_degerli_markalar
1- Google
2- Apple
3- Microsoft
4- AT&T
5- Facebook
6- Visa
7- Amazon.com
8- Verizon
9- Mc Donald’s
10- IBM

]]>
https://daghan.com/en-degerli-markalar-bilisimden.dgn/feed 0
Bilişimde "iş" var, "çalışan" yok! https://daghan.com/is-var-calisan-yok.dgn https://daghan.com/is-var-calisan-yok.dgn#respond Fri, 13 Sep 2013 17:06:06 +0000 https://www.daghan.com/?p=2218 Bilindik sanayide işlenen hammadde ile ortaya ürün çıkartılırken, yazılım sektöründe işlenen olgu fikirdir. Elle tutup, gözle göremediğimiz fikir, yazılım sektörünün işçileri olan yazılımcılar tarafından işlenir, ürün haline getirilir. Yazılım sektöründe işin kalitesini ortaya koyan önemli etmenlerden olan nitelikli iş gücü, üretimde büyük önem arz etmektedir.

Ancak bu öneme rağmen bir çok alanda olduğu gibi eğitim sistemimizin sektörün ihtiyaçlarına uygun eleman yetiştiremiyor olması yine yazılım sektörü için de büyük sıkıntı olarak karşımıza çıkmakta.

Özellikle internetin tüm iş kollarına derin müdahalesi, işlerini internete taşımak isteyenlerin web/mobil tabanlı ürünler ortaya çıkartmak istemeleri sebebiyle, yetişmiş eleman bulmak artık gündelik bir sohbet haline gelmiş durumda. Sektörel toplantılarda “Tanıdık bir yazılımcı var mı?” diye başlayan sohbetler, genelde “İK sitelerine, gazetelere de ilan verdim ama sonuç yok!” şeklinde sonuçlanabiliyor. Arz talep dengesindeki bu ürkütücü tablo Türkiye’nin gelecek hedeflerini tutturabilmesinin önünde büyük bir engel.

Sektördeki bu “yokluk” nedeniyle özellikle İstanbul merkezli sermaye yapısı güçlü şirketlerin astronomik fiyatlar ile mevcut iş gücünü kendine transfer ediyor olması ve Bursa’nın üniversite katmanında yazılım mühendisi yetiştirmedeki zafiyeti nedeniyle ilimizdeki kanayan yara daha da derinleşiyor.

Çalıştıracak Eleman Bulamıyoruz!
Sadece yazılım alanında değil, sahip olduğu fiziksel olanaklar ile bölgedeki en büyük veri merkezini işleten ve tüm dünyaya hizmet veren Bursa merkezli DGN Teknoloji için de network (ağ) yönetimi yapabilecek teknik personel istihdamı; her gün masamızın üzerinde duran gündelik bir problem haline gelmiş durumda.

Hizmet verilen müşteri sayısı yükseldikçe ortaya çıkan yeni personel ihtiyacı 365 gün boyunca yayınlanan, deneyim şartı aranmayan ilanlarımızla çözülmeye çalışılsa da verdiğimiz ilanlara dönüş oranı oldukça yetersiz kalmakta ve tam manası ile Bursa’da çalıştıracak hatta yetiştirecek, “işi öğretecek” dahi personel bulamaz duruma gelmekteyiz.

Çözüm İçin Devlet Desteği.
Bankacılık sektöründen, inşaata, sanayiden, tekstile artık her alandaki şirkete yazılımcı, network yöneticisi ihtiyacı bulunmakta. İşletmelerin üretimini, karlılığını ve dolayısı ile devletin vergi gelirlerini etkileyen bu problemin aşılabilmesi konusu ise artık firmalar üstü bir hal almış durumda. Bugün, gençlerin bilişimle ilgili bölümlere, meslek okullarına ya da özel eğitim kurumlarına yönlendirilmeleri ve bu konuda teşvik edilmeleri 4-5 yıl içinde meyvelerini vermeye başlayacak olsa da, beklemeye zamanı olmayan işletmeler için Türkiye’nin Almanya ‘nın da uyguladığı; Hindistan, Çin, Rusya gibi ülkelerden çalışmaya gelecek nitelikli yabancılara özel haklar tanıdığı “Mavi Kart” benzeri bir sistemi gündemine alması düşünülebilir.

]]>
https://daghan.com/is-var-calisan-yok.dgn/feed 0
“Siber Suçlarla Mücadele” https://daghan.com/siber-suclarla-mucadele.dgn https://daghan.com/siber-suclarla-mucadele.dgn#respond Wed, 17 Apr 2013 10:02:57 +0000 https://www.daghan.com/?p=1976 BİSİAD olarak birçok sosyal sorumluluk projesine imza atmaktayız. Bunların en önemlilerinden birisi de gerek üyelerimiz, gerekse kamu kurum ve kuruluşlarının da iş birliği sağladığı Bilişim Suçları Komite çalışmalarımızdır. Söz konusu komitemizin amacı, özellikle son dönemde maruz kalınan siber suçlarla ilgili toplumu bilinçlendirmek ve gerekli önlemlerin “sorun meydana gelmeden” alınması ile ilgili toplumu bilinçlendirmektir. Bu bağlamda, 17 Nisan 2013’de BTSO’da (Bursa Ticaret ve Sanayi Odası) bir panel düzenlendi.

Milletvekili Mustafa Öztürk’ün, ‘Siber Suçlarla Mücadelede Meclis Çalışmaları‘ hakkında bilgi vermesi ardından, MOBİSAD Başkanı Murat Dursun, ‘Evrakta Sahtecilik‘, Dağhan Uzgur ‘Sosyal Medyada Bizi Bekleyen Tehlikeler‘, Bursa Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Tarık Ziyade ‘Siber Suçlarla Mücadele‘, Kocaeli Üniversitesi Bilgi Teknolojileri Bölüm Başkan Yardımcısı Öğretim Görevlisi Mustafa Of ‘Bilişim Suçları‘, Münir Özgen, ‘KOBİ’ler İçin Ağ Güvenliği‘, Bursa Barosu’ndan Cankat Taşkın, ‘Siber Suçlarda Hukuki Süreç‘ sunumlarını yaptılar.

Dağhan Uzgur - BTSOSunumumda; Türkiye’deki internet kullanımı, kullanımın Avrupa ve dünyaya oranı, sosyal medya kullanımı, internet kullanım yaş aralığı gibi istatistiki bilgiler verdikten sonra internet kullanımının yoğun olduğu 16-24 yaş aralığı sosyal medya alışkanlıkları hakkında araştırma sonuçları, profil koruma ve dikkat edilecek noktalar hakkında bilgiler paylaştım.

Etkinlik ile ilgili yazılı basında çıkan haberlere buradan ulaşabilirsiniz.
]]>
https://daghan.com/siber-suclarla-mucadele.dgn/feed 0
Uludağ Üniversitesi Matematik Bölümü öğrencilerine seminer https://daghan.com/bulut-bilisim-semineri.dgn https://daghan.com/bulut-bilisim-semineri.dgn#respond Fri, 05 Apr 2013 15:26:26 +0000 https://www.daghan.com/?p=1856 Bilişim Sektörü Sanayici ve İşadamları Derneği (BİSİAD) tarafından düzenlenen Fen Edebiyat Fakültesi Matematik Bölümü Eğitim Görevlisi Dr. Filiz Gülsoy‘un nazik daveti ve ev sahipliğinde Fen-Edebiyat Fakültesi, Fen Amfisinde “Bulut Bilişim ve Veri Merkezi Teknolojileri” seminerini gerçekleştirdik. Uludağ Üniversitesi Matematik Bölümü öğrencilerine sektör ile ilgili son gelişmeleri ve yeni teknolojileri anlatma fırsatı yakaladığım seminerde; Matematik bölümü öğrencilerinin analitik düşünme yeteneklerinin farklı sektörlerde de değerlendirmesinin önemini hatırlatırken, üniversiteyi bitiren öğrenciler için geliri yüksek iş bulmanın zorluğu, eskiden iş garantili olarak görülen öğretmenlik alanınında da yığılma olduğunu hatırlatıp, kendilerinin mobil yazılım ve bilişim alanına yönelmelerini tavsiye ettim.

Bilişim teknolojilerinin hayatımızdaki geniş kullanımına değinirken, gelecek yeni teknolojileri üretecek, geliştirecek insanlara ihtiyacın artacağını tezi ile bilişim alanına eğilmek ve bu dalda çalışmanın, kişinin gelecek kaygısını ortadan kaldıracağını, saygın ve kabul gören bir meslek alanında çalışmanın  maddi getirileri yanında, sosyal getirilerinin de kişinin hayatına pozitif etki sağlayacağı fikrimi öğrenciler ile paylaştım.

Basında Seminer…
“Bilişim Sektörü Sanayici ve İşadamları Derneği (BİSİAD) nitelikli bilişim uzmanlarının yetişmesi amacıyla Uludağ Üniversitesi (UÜ) Matematik Bölümü öğrencilerine “Bulut Bilişim” isimli semineri gerçekleştirdi. Konuşmacı olarak, DGN Teknoloji genel müdürü Dağhan Uzgur katıldığı seminerde öğrencilere Bulut Bilişim üzerine bilgiler verildi.

BURSA HAKİMİYETTürkiye’de veri merkezlerinin yaygınlaşması ve kapasitenin büyümesinin ülkemiz açısından da stratejik önemi olduğunu vurgulayan Uzgur, “Şirketlerin ve kurumların bilgilerini güvenli bir ortamda ülke içinde saklanması iş hayatında şirketlerin daha güvenli ticaret yapmasını sağlayacaktır. Bu konuda veri merkezi işletmecileri üzerine düşen görevi yerine getirmelidir. Devletin ise veri merkezlerinin gelişmesi için indirimli enerji kullanımı ve yasal düzenlemeler ile sektörü desteklemelidir” dedi.

İnternet erişiminde Özel İletişim Vergisi’ne de değinen Uzgur, “Bugün, üretim yapan işletmelere, fabrikalara uygulanan %25 enerji  indirimi veri merkezlerine uygulanmalıdır. Ayrıca İnternet erişimi üzerinde %5 Özel İletişim vergisi yükü de bulunmaktadır” diye konuştu.

Matematik bölümü öğrencilerine iş tercihinde bilişim sektörünü tavsiye eden Uzgur, “Hızla yaygınlaşan  Bulut Bilişim Platformunun işletilmesiyle ilgili personel ihtiyacı bulunmaktadır.  Yine Bulut Bilişim sistemlerinin kişisel olarak barındırıldığı veri merkezleri içinde istihdam olanakları bulunmaktadır. Sizlere iş tercihi yaparken, bu konuları göz önünde bulundurmanızı tavsiye ediyorum” şeklinde konuştu.” – Diğer Haberler

]]>
https://daghan.com/bulut-bilisim-semineri.dgn/feed 0
Orada bir datacenter var, uzakta… https://daghan.com/uzaktaki-datacenter.dgn https://daghan.com/uzaktaki-datacenter.dgn#comments Sun, 05 Aug 2012 07:24:26 +0000 https://www.daghan.com/?p=1202 Görüşmede duygu ve düşünceler bölümüne gelinmiş, kahveler yudumlanırken; “Bir datacenter varmış” dedi, müşteri adayı… Bu yer o kadar büyükmüş ki, bir ucundan diğer ucuna elektrikli araba (Segway) ile gidiliyormuş… Veri merkezinin tükettiği elektrik ise neredeyse orta büyüklükte bir ilin kullanımına bedelmiş… Müşteriye verilen sunucular şu hızda, ram kapasiteleri bu büyüklükteymiş…

Tüm bunları sessizce dinleyip, önümdeki soğuk sudan bir yudum içtikten sonra ekledim: “Bunlar ne güzel şeyler değil mi? Ancak bizde o uzaktaki yerde olan imkanların yarısı olsa, biz burda ne imkansızlıkları imkanlı kılardık. Alçak gönüllü olmak isterdim ama bu şartlar altında bu sektörde iş yapmak başlı başına bir iş! ”

“Devlet bize yardım etsin diyorsunuz yani?” diye ekledi müşteri adayı.

“Devletimize zeval vermesin, devlet desteğinden öte genel olarak sektörde işleyişle ilgili onlarla aramızda kocaman bir fark var…”

Veri merkezi sektöründe onlarcasına şahit ve müdahil olduğum bu ve buna benzer dialoglarda yapılan hata ülkemizdeki hizmetler ile yurtdışı hizmetlerin karşılaştırılması. Değerlendirmelerde şunu unutmamak gerekir ki; “Orada solunan oksijen ile burada ki oksijen aynı değil.”

İnternet sektörünün neredeyse ağır sanayiden daha çok gelir getirdiği, bilişim çalışanlarının toplumsal kaliteyi arttırdığı yeni yeni anlaşılırken bu konudaki sorunlar şu şekilde sıralanabilir.

  • Donanım üretici markaların ülkelere göre gerçekleştirdiği pazarlama stratejileri 
    Yeni bir donanımın veya donanım teknolojisinin dünyada genel kabulu için özellikle A.B.D sonrasında avrupa pazarında başarı sağlaması gerektiği için bu bölgelerde ürünler daha uygun fiyatlarla ve olanaklarla tüketiciye ulaşabiliyor. Halen gelişmekte olan ülkeler kategorisinde yer aldığımızdan markalar açısından ülke pazarına sürülen ürünlerin satış stratejisi optimum karlılık için gerçekleşiyor. Bu durumda fabrika çıkışı olarak maça 1-0 yenik başlanıyor.
  • Üretici ile tüketici arasına distribütör katmanı
    Satış ve destek konularında ülkeye yatırım yapmak istemeyen markalar bu ihtiyaçlarını tüketici ile direkt etkileşim kurmayarak çözüyor ve alım-satımcı distributörler devreye giriyor. Marka ile direkt anlaşma sağlansa da yüksek miktarlı ve sürekli alımlar gerçekleştirilmediğinde ürünler distribütörü üzmemek adına distribütör kanalından geçirilerek ara katmana para kazandırılmaya çalışılıyor.
  • Ürünler üzerindeki vergiler
    Veri merkezinin ticaretini sürdürebilmesi için satın almak zorunda olduğu donanımlar ham madde olarak değerlendirilmediğinden ürünler normal vergi sistemi üzerinden geçerek son noktada ürünler üzerinde ciddi vergi yükü oluşturulmuş oluyor. Veri merkezi açısından kullanılan sunucunun ticari ömrü ise 2-3 yılı geçemediğinden bu konudaki ihtiyaçlar asla bitmiyor.
  • Enerji
    Teknolojik gelişimin önündeki büyük engellerden biri halen elektrik enerjisi olarak karşımıza çıkıyor. Altyapı yetersizliği, özelleştirme ile daha kötü yönetilen enerji şirketleri, ülkedeki enerji darboğazı gibi sebepler nedeniyle enerji maliyetleri oldukça yüksek. Stabil,kesintisiz enerjinin temini zor olduğu gibi enerji kesintilerinde kullanılan jeneratörlerin yakıtı, yine dünyanın en pahalı birim fiyatı üzerinden satın alınmakta ve gizli bir masraf kalemi olarak veri merkezinin karşısına çıkmaktadır.
  • İnternet erişimi
    Son bir yıl içinde ülkenin internet erişimi lokomotifi Türk Telekom tarafından özellikle veri merkezi işletmecileri talepleri ve piyasa koşulları nedeniyle yapılan özel kampanyalar ile fiyatlarda olumlu değişiklikler olsa da halen en yakın nokta olan avrupa ile aramızda dört kat fiyat farkı bulunmaktadır. Ayrıca veri merkezinin internet erişimi için ödediği fatura bedelinden önceleri %15 şimdilerde %5 özel iletişim vergisi tahsili yapılmaktadır. Ancak bir veri merkezinin ana ham maddesi olan internetin neden özel iletişim vergisi ile cezalandırıldığı ayrı bir tartışma konusudur.
  • Finansal ihtiyaçlar
    Bir veri merkezi için donanım tedariği konusundaki finans ihtiyacı kısa dönemde veri merkezi gelirleri ile karşılanacak büyüklükte olmadığı gibi ihtiyaç süreklidir. Ülkedeki bankacılık ve finans sektörü, işinin tamamını bilgisayar ve internet olanakları ile gerçekleştirmesine rağmen; “Nereden geliyor bu internet değirmeninin suyu?” sorusunu kendine sormuyor olsa gerek, özellikle bilişim,internet sektöründen halen korkmakta, temkinli yaklaşmakta ve bu sektöre verilen kredi/leasinglerde kılı kırk yararak mümkün olan maksimum seviyede veri merkezi işletmecisine işkence etmeyi, işletmecinin evini barkını ipotek altına almayı kendine görev bilmektedir.
  • Yasal düzenlemeler ve uygulamalar
    5651 sayılı yasada “yer sağlayıcı” statüsünde tanımlanan, kendinden talep edilmesi durumunda bilgi paylaşarak görevini tamamlayacak olan veri merkezi, her nedense bazı dosyalarda algı olarak yer sağlayıp, yardım ve yataklık eden şeklinde de yorumlandığından karakollar, adliye koridorları veri merkezi sahibi veya yöneticilerin uğrak yeri olmakta, verilen ifadeler sonrası dosyalar kişisel olarak devam etmekte, firma sahibi veya yöneticisi adının asla geçmesi uygun olmayan onlarca dosyada yer almaktadır.Madde 5 – (1) Yer sağlayıcı, yer sağladığı içeriği kontrol etmek veya hukuka aykırı bir faaliyetin söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü değildir.”

Görüldüğü üzere beklentiler ve talepler alışılagelmiş şekilde sadece “devletten” değil. Ülkenin toplumsal yapısı ve teknolojik gelişime bakış açısı üzerine sihirli bir değnek değmediği sürece en az on yıl daha onların oksijeni ile bizimkisi aynı olmayacak.

Avrupada yaşanan yoğun ekonomik kriz ve ülkemizdeki sektörün gladyatör lokomotifleri sayesinde Türkiye, yarışta başa güreşiyor gibi görünse de bu on yıllık süreçte onlar bu dünyanın oksijen kaynakları yerine yeni keşifler için başka evrenlere yolculuğa çıkar mı? Belirsiz…

“Orada bir köy var, uzakta, o köy bizim köyümüzdür.
Gezmesek de, tozmasak da o köy bizim köyümüzdür.

Orada bir ev var, uzakta, o ev bizim evimizdir.
Yatmasak da, kalkmasak da o ev bizim evimizdir.

Orada bir ses var, uzakta, o ses bizim sesimizdir.
duymasak da, tınmasak da o ses bizim sesimizdir.

Orada bir dağ var, uzakta, o dağ bizim dağımızdır.
İnmesek de, çıkmasak da o dağ bizim dağımızdır.

Orada bir yol var, uzakta, o yol bizim yolumuzdur.
Dönmesek de, varmasak da o yol bizim yolumuzdur.”

]]>
https://daghan.com/uzaktaki-datacenter.dgn/feed 5
Steve Jobs’lar, Bill Gates’ler https://daghan.com/steve-jobslar-bill-gatesler.dgn https://daghan.com/steve-jobslar-bill-gatesler.dgn#respond Sat, 19 May 2012 19:04:35 +0000 https://www.daghan.com/?p=238 Apple’ın kurucu ortağı, ölümünden 5 hafta öncesine kadar yönetim kurulu başkanı olan Steven Paul Jobs ve emekli, şimdilerde Gates Foundation‘da yaptığı çalışmalarla gündemde olan Microsoft’un kurucularından William Henry “Bill” Gates III, ya da daha çok bilinen adıyla Bill Gates bilişimde yeni bir tanımın isim babalığını yapıyorlar.

Başarının tanımında bilişim alanından iki ismin model olarak seçilmesi bir tesadüf olmasa gerek. Uluslararası marka değerlendirme kuruluşu Brand Finance Apple’ın Google’ı geride bırakarak dünyanın en değerli markası olduğunu açıkladı. Açıklanan bu listenin ilk beşinde yine Amerikalı şirketler yer alırken Çin’in 25, Brezilya’nın 9, Rusya’nın 8, Hindistan’ın ise 6 marka ile temsil edildiği görüldü.

Dünyanın en değerli şirketi Apple, temmuzdan itibaren düzenli olarak üç ayda bir hisse başına 2.65 dolar temettü dağıtacak ve 2013 mali yılından itibaren 10 milyar dolar tutarında hisse senedini de geri alacak. Piyasa değeri 555 milyar dolara yaklaşan Apple dünyanın en değerli şirketi.

Bununla birlikte sadece 8 yılda adını devler arasına yazdıran facebook halka açıldı ve toplam değeri 100 milyar doları geçti. Bu durum Microsoft, Apple gibi 20-30 yıllık geçmişe sahip olan firmaların büyük gelirlerinin yanında sadece 8 yılda adını devler arasına yazdıran facebook bu açıdan dikkat çekiyor.

The Social Network” sonrası Zuckerberg’in Facebook projesinin çalıntı olduğu ve arkadaşlarını ezip geçerek, yarı yolda bırakarak ilerlemesinden ve halen facebook’un sürdürülebilir başarısı ile ilgili şüphelerden olsa gerek bu yazının başlığındada yer alan tanımda Zuckerberg’ler yok.

Yine sadece 13 kişilik kadrosu ile ikinci yılında 1 milyar dolara facebook tarafından satın anınan Instagram ve 8 Milyar dolar değeri ile twitter’da dikkatleri çekiyor.

iPhone ve Android yüklü cep telefonlarında adeta fırtına gibi esen Angry Birds’in (kızgın kuşlar oyunu) yaratıcısı olan Finlandiyalı iki genç mühendisin kurduğu Rovio adlı şirketin değeri 9 milyar dolara ulaştı.

Tüm bu örneklerdeki ortak payda ise dünyadaki tüm değerli markaların ve yine yükselişteki markaların teknoloji, internet alanında olması. Bugün ilaç ve silah sektörü ile birlikte bilişim dünyanın en karlı sektörü olarak görülebilir.

İlginç bir örnek olarak tüm dünyada 100 milyondan fazla satan Kalaşnikof’un üreticisi Rus Ijmaş (Izhmash), borçlarını ödeyemediği için iflas bayrağını çektiğinide hatırlatmak lazım.

Başarılı markaların bir diğer ortak noktası ise markaların ağırlıklı Amerika kökenli olması. Bir tesadüfün eseri olmayan bu durum için; “Dünyanın En Değerli 500 Markası” çalışması sonrasında, Türk markalarının listede yer alamamasıyla ilgili görüşlerini bildiren Brand Finance Türkiye Direktörü Muhterem İlgüner, “Bir ülkenin küresel ölçekte değerli marka sayısı, söz konusu ülkenin değer üretebilme kabiliyetini yansıtır.” açıklamasını yapıyor.

Bir ülkenin büyük gelir kaynağı vergiler, vergilerin kaynağıda şirketlerin elde ettiği kar oranında olduğuna göre, konvansiyonel (Alışagelmiş) sektörleri desteklemek yanında, biraz da bilişim-iletişim alanında imkanlar oluşturmak gerektiğini görmek ve bu konuda çaba sarfetmek gerekiyor.

İletişimin bir lüks değil çağımızda bir ihtiyaç olduğunun anlaşılması,ek vergilerle (özel iletişim vergisi) sektörü cezalandırmak yerine aksine, yukarıdaki projeksiyon ışığında sektörü teşfik etmek, ülkemizde “Steve Jobs‘lar,Bill Gates‘ler” kalıbını bir efsane olmaktan çıkartabilir gibi görünüyor.

]]>
https://daghan.com/steve-jobslar-bill-gatesler.dgn/feed 0