özel iletişim vergisi – Daghan.com – Gerekirse YAZARım http://daghan.com Teknoloji, sosyal medya, veri merkezi (datacenter) üzerine Mon, 25 Jan 2021 18:39:09 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3 http://daghan.com/wp-content/uploads/2020/06/logo.ico özel iletişim vergisi – Daghan.com – Gerekirse YAZARım http://daghan.com 32 32 Sektörün Gözü Yurtdışında http://daghan.com/sektorun-gozu-yurtdisinda.dgn http://daghan.com/sektorun-gozu-yurtdisinda.dgn#respond Tue, 13 Nov 2012 08:46:19 +0000 https://www.daghan.com/?p=1455 Son 10 yılda dünya paralelinde teknolojik altyapı olarak büyük yol kat eden, ortalama erişim kapasitesini %1000 büyüten Türk veri merkezi sektörünün gözü artık yurtdışı pazarında…

Ülkemizdeki enerji ve internet maliyetinin yüksekliği nedeniyle yerel seviyede sıkışmış veri merkezi pazarı, diğer bir çok sektörden daha büyük büyüme ve yüksek kazançlar getirme potansiyeline sahip.

E-ticaret hacminin büyütülmesi, internet teknolojilerinin geliştirilmesi ve hızlandırılması, yeni Türk sosyal medya markaları, arama motorları gibi araçların oluşabilmesi gibi hedeflere hızla ulaşmanın yolunun, Türkiye’de konumlanmış yüksek teknolojiye sahip veri merkezlerinden geçtiği bir gerçek. Tüm süreçlerin internete taşındığı (Bulut Bilişim) bir ortamda verinin depolanabileceği tek yer veri merkezindeki elektronik sistemler olarak karşımıza çıkarken, kritik verilerin yabancı ellere teslim edilmesi ilerleyen süreçte ulusal bir güvenlik sorununun yaşanmaması içinde önem arz ediyor.

Neler Yapıldı?
Dünyada geniş bant internet hızla yaygınlaşırken, yurtdışındaki uygun erişim maliyetleri nedeniyle özellikle video içerikleri, internet üzerinden canlı yayın gibi trafik ihtiyacı duyan hizmetler yurtdışından satın alınıyor, ancak Türk kullanıcı bu içeriğe ulaşmak için yurtdışı hatları kullanmak zorunda kalıyor, iletim maliyeti yüksek olan bu otobanı kullanırken yaşanan arızalardan, yavaşlamalardan büyük ölçüde etkileniyordu. Yaşanan bu erişim darboğazı nedeniyle internet kullanıcılarının şikayetleri her geçen gün artmakta ve bu konuda bir alternatif de üretilememekteydi.

Yaşanan erişim problemlerini azaltmak ve içeriği Türkiye’ye taşıyarak lokal trafikten sunmak amacıyla BTK’nın da onayı, desteği sonrası Mayıs 2011’de Türk Telekom, veri merkezi işletmecilerine “Yurtdışı trafiğinin Türkiye’ye getirilmesi” kampanyasının müjdesini verdi. Kampanya sonucunda elde edilen maliyet düşüşünün ürün fiyatlarına yansıtılması sonrasında da Türkiye’de web server kiralama, web hosting fiyatlarında indirimler yapılırken bu durum tüketiciler tarafından da memnuniyet ile karşılandı.

Ancak kampanya yapılmasına karşın yurtdışına göre halen yüksek olan erişim maliyetleri nedeniyle, transfer edilebilecek Türk içerik kısa sürede tükenerek pazar yine durağan konuma geçti. Sadece erişim maliyeti indirimi ile belirli bir noktaya kadar iteklenen büyümenin yavaşlaması ile birlikte, problemin sadece erişim maliyeti olmadığı tekrar hatırlandı.

İşletmeci Neler bekliyor? Neler istiyor?
Şimdilerde ulusal bir hedef ve yasal süreçlerin sağlıklı işlemesi adına içeriğin ülke içine taşınması konusunda çalışmalar hızlandırılmış durumda. Ancak özellikle yurtdışı piyasaya hizmet sunmak için yasal düzenlemeler hazır durumda değil ve bu konuda ciddi sıkıntılar bulunmakta.

Geçtiğimiz hafta Türkiye’de hizmet veren üç veri merkezi işletmecisinin ve Ulaştırma Bakanlığı İnternet Kurulu‘nun katılımıyla Türk Telekom’un ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıda Türkiye’deki veri merkezlerinin büyütülmesi ve yurtdışı hizmetlerin Türkiye’den sunulması konularında görüşler dile getirildi. Gerçekleşen toplantı sonrasında ilk etapta yapılması gerekenler aşağıdaki şekilde özetlenmiş oldu.

  1. Yasal Düzenlemeler ve İşleyişteki Zorluklar
    T.İ.B’in Türk hosting, veri merkezi sektörünü domine eden şirket temsilcilerini davet ettiği 4 Kasım 2012 tarihinde gerçekleşen çalıştayda özellikle yasal süreçlerin takibinde yaşanan problemler gündeme gelmesi ile tüm şirketlerin bu durumdan fazlası ile muzdarip olduğu da ortaya çıktı. Suçlunun yakalanması konusunda tüm firmalar yardıma hazır olduğunu deklare etseler de, farklı kollardan yürüyen, her gün bir yenisi şirketlere ulaşan onlarca dava dosyasının takibi bile ciddi bir iş yükü getirmekte. Harcanan zamandan öte, bir çok dava ve soruşturmada veri merkezi işletmecisi veya yer sağlayıcının gerçekte içeriğin sahibi olmadığını anlatmak durumunda kalması, ayrı bir sıkıntı kaynağı olarak karşımıza çıkmakta. Türkiye’deki hukuki değerlendirme sürecinde içeriklerin sınıflandırılması, veri merkezi sektörünün merkezleri olarak görülen ülkelerden farklılık gösterdiği için, yabancı bir içeriğin Türkiye’de barındırılması şu an için oldukça zor görünmekte. Yine bu süreçte içeriğin Türkiye için engellenmesi, filtrelenmesi durumunda yer sağlayıcının yurtdışı için yayına devam edip edemeyeceği de açıklığa kavuşmamış bir durum.5651 sayılı “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun” ile tüm internet oyuncuları kategorilere ayrılmak istense de veri merkezi işletmecileri için bir sınıflama bulunmamakta. Erişim sağlayıcı, yer sağlayıcı ve içerik sağlayıcı olarak yapılan ayrımda, veri merkezi barındırdığı web sunucu içindeki içeriğe direkt erişimi olmamasına karşın, yer sağlayıcı kategorisinde yer aldığından, işi sadece sunucu oteli işletmek olan veri merkezi işletmecisi, sahip olmadığı; “siteyi ziyaret eden kullanıcıların erişim bilgilerinden” mesul tutulabilmek. Bu noktada kesinlikle veri merkezi için yeni bir sınıflandırma getirilmeli ve yasadaki sorumluluk kapsamı tanımı net olarak doldurulmalıdır.
  2. Enerji Maliyetleri
    Üretim yapan ve “Sanayi Sicil Belgesi” alan işletmelere uygulanan %27 elektrik enerjisi indirimi veri merkezleri için uygulanmamaktadır. Özellikle 24 saat esası ile çalışan, günün her saati aynı miktarda enerji kullanımı yapan ve ülkenin gece boşa akan enerjisini de satın alan veri merkezleri için enerji indirimi uygulanmalıdır.
  3. Erişim Maliyetleri
    İnternet erişim maliyetlerinin düşebilmesi, Türkiye’de veri merkezleri tarafından daha fazla internet trafiğinin kullanılmasına bağlı olduğundan, erişim üzerindeki %5 özel iletişim vergi yükü kaldırılmalıdır. Türkiye’nin ana internet erişim sağlayıcısı konumundaki Türk Telekom erişim fiyatlarını Avrupa ile aynı seviyelere getirebilse dahi, %5 ek vergi yükü yurtdışı erişim maliyetleri hesaplanırken direkt olarak rekabetin baştan kaybedilmesine sebep olmaktadır. Şu anda sektörün toplam kapasitesi ve bu kapasiteden alınan vergi hesaplandığında çok fazla bir yekün tutmayan bu %5 verginin kaldırılması durumunda sektör, daha rahat büyüyeceğinden satıştan elde edilen vergi ile özel iletişim vergisindeki kayıp misli ile kapanacaktır.

Düzenlemeler Ülkeye Ne Kazandırır?

  1. İstihdam
    Her geçen gün daha stratejik bir önem kazanan web barındırma, veri merkezi hizmetlerinde Türkiye’nin bir toplama noktası olması konusunda yapılacak çalışmalar elektronik ticaret hacminin büyümesine de katkıda bulunabilecek, bu alanda hizmet veren firma ve kalifiye personelin yetişmesine katkıda bulunabilecektir. Erişim avantajları nedeniyle bölge operasyonlarını Türkiye’ye taşıyan dünya devleri için de Türkiye’de yetişmiş kadro ihtiyacı oluşacağından bu noktada istihdam açısından katkılar tartışılmaz olacaktır.
  2. Kayıp Vergiler
    Elektronik reklamcılık, web sitesi barındırma, sunucu kiralama ve e-ticaret konularında hizmetlerin yurtdışından satın alınması nedeniyle yaşanan vergi kayıpları engellenebilecektir.
  3. Stratejik Araç
    Enerjinin dünyadaki stratejik önemi yanında artık internet erişimi de hayatın ve ticaretin olmazsa olmazı arasındadır. Bu açıdan bölgenin internet toplama noktası olmak, komşularımız ile ortak ticari ilişkilere yeni boyutlar kazandıracak, siyasi kararlara etki edebilir boyutlara ulaşabilecektir.
  4. Ulusal Güvenlik
    Ticaretin ve siyasetin her alanında kullanılan e-posta, ses iletişimi (voip) gibi elektronik haberleşme teknolojilerinin ülke dışındaki servislerden faydalanılarak kullanılması, veri güvenliği açısından da ulusal güvenlik problemlerine sebep olabilmektedir. Savaş, yurtdışı erişim hatlarının zarar görebileceği doğal afet gibi durumlarda, yurtdışından sunulan servislerin durması veya dış etmenler ile durdurulması durumunda ticaret ve günlük yaşam bu durumdan etkilenebilecekken, servislerin Türkiye içinden (Yerel) olarak sunulması bu tip riskleri azaltacak/ortadan kaldıracaktır.
  5. Yeni Gelir Kapısı
    Yapısı gereği şu anda ağırlıklı olarak Türk pazarına hizmet veren sektörün dışa açılması durumunda tüm dünyadan hizmet alımları yapılacak ve bu veri merkezi cirolarında ciddi artışa ve doğal olarak vergi tahsilatında da artışına sebep olacaktır. Potansiyeli görmek adına; ülkemizdeki tüm veri merkezlerinin toplam erişim kapasitesi ve toplam alan büyüklüğünün Avrupa’da konumlanmış sadece bir veri merkezini geçemiyor olması özellikle incelenmesi gereken bir konudur.
]]>
http://daghan.com/sektorun-gozu-yurtdisinda.dgn/feed 0
Steve Jobs’lar, Bill Gates’ler http://daghan.com/steve-jobslar-bill-gatesler.dgn http://daghan.com/steve-jobslar-bill-gatesler.dgn#respond Sat, 19 May 2012 19:04:35 +0000 https://www.daghan.com/?p=238 Apple’ın kurucu ortağı, ölümünden 5 hafta öncesine kadar yönetim kurulu başkanı olan Steven Paul Jobs ve emekli, şimdilerde Gates Foundation‘da yaptığı çalışmalarla gündemde olan Microsoft’un kurucularından William Henry “Bill” Gates III, ya da daha çok bilinen adıyla Bill Gates bilişimde yeni bir tanımın isim babalığını yapıyorlar.

Başarının tanımında bilişim alanından iki ismin model olarak seçilmesi bir tesadüf olmasa gerek. Uluslararası marka değerlendirme kuruluşu Brand Finance Apple’ın Google’ı geride bırakarak dünyanın en değerli markası olduğunu açıkladı. Açıklanan bu listenin ilk beşinde yine Amerikalı şirketler yer alırken Çin’in 25, Brezilya’nın 9, Rusya’nın 8, Hindistan’ın ise 6 marka ile temsil edildiği görüldü.

Dünyanın en değerli şirketi Apple, temmuzdan itibaren düzenli olarak üç ayda bir hisse başına 2.65 dolar temettü dağıtacak ve 2013 mali yılından itibaren 10 milyar dolar tutarında hisse senedini de geri alacak. Piyasa değeri 555 milyar dolara yaklaşan Apple dünyanın en değerli şirketi.

Bununla birlikte sadece 8 yılda adını devler arasına yazdıran facebook halka açıldı ve toplam değeri 100 milyar doları geçti. Bu durum Microsoft, Apple gibi 20-30 yıllık geçmişe sahip olan firmaların büyük gelirlerinin yanında sadece 8 yılda adını devler arasına yazdıran facebook bu açıdan dikkat çekiyor.

The Social Network” sonrası Zuckerberg’in Facebook projesinin çalıntı olduğu ve arkadaşlarını ezip geçerek, yarı yolda bırakarak ilerlemesinden ve halen facebook’un sürdürülebilir başarısı ile ilgili şüphelerden olsa gerek bu yazının başlığındada yer alan tanımda Zuckerberg’ler yok.

Yine sadece 13 kişilik kadrosu ile ikinci yılında 1 milyar dolara facebook tarafından satın anınan Instagram ve 8 Milyar dolar değeri ile twitter’da dikkatleri çekiyor.

iPhone ve Android yüklü cep telefonlarında adeta fırtına gibi esen Angry Birds’in (kızgın kuşlar oyunu) yaratıcısı olan Finlandiyalı iki genç mühendisin kurduğu Rovio adlı şirketin değeri 9 milyar dolara ulaştı.

Tüm bu örneklerdeki ortak payda ise dünyadaki tüm değerli markaların ve yine yükselişteki markaların teknoloji, internet alanında olması. Bugün ilaç ve silah sektörü ile birlikte bilişim dünyanın en karlı sektörü olarak görülebilir.

İlginç bir örnek olarak tüm dünyada 100 milyondan fazla satan Kalaşnikof’un üreticisi Rus Ijmaş (Izhmash), borçlarını ödeyemediği için iflas bayrağını çektiğinide hatırlatmak lazım.

Başarılı markaların bir diğer ortak noktası ise markaların ağırlıklı Amerika kökenli olması. Bir tesadüfün eseri olmayan bu durum için; “Dünyanın En Değerli 500 Markası” çalışması sonrasında, Türk markalarının listede yer alamamasıyla ilgili görüşlerini bildiren Brand Finance Türkiye Direktörü Muhterem İlgüner, “Bir ülkenin küresel ölçekte değerli marka sayısı, söz konusu ülkenin değer üretebilme kabiliyetini yansıtır.” açıklamasını yapıyor.

Bir ülkenin büyük gelir kaynağı vergiler, vergilerin kaynağıda şirketlerin elde ettiği kar oranında olduğuna göre, konvansiyonel (Alışagelmiş) sektörleri desteklemek yanında, biraz da bilişim-iletişim alanında imkanlar oluşturmak gerektiğini görmek ve bu konuda çaba sarfetmek gerekiyor.

İletişimin bir lüks değil çağımızda bir ihtiyaç olduğunun anlaşılması,ek vergilerle (özel iletişim vergisi) sektörü cezalandırmak yerine aksine, yukarıdaki projeksiyon ışığında sektörü teşfik etmek, ülkemizde “Steve Jobs‘lar,Bill Gates‘ler” kalıbını bir efsane olmaktan çıkartabilir gibi görünüyor.

]]>
http://daghan.com/steve-jobslar-bill-gatesler.dgn/feed 0