manşet – Daghan.com – Gerekirse YAZARım https://daghan.com Teknoloji, sosyal medya, veri merkezi (datacenter) üzerine Thu, 28 Jan 2021 00:20:04 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.2.2 https://daghan.com/wp-content/uploads/2020/06/logo.ico manşet – Daghan.com – Gerekirse YAZARım https://daghan.com 32 32 YouTube Türkiye’ye Temsilci Atıyor. https://daghan.com/youtube-turkiyeye-temsilci-atiyor.dgn https://daghan.com/youtube-turkiyeye-temsilci-atiyor.dgn#respond Wed, 16 Dec 2020 13:01:26 +0000 https://daghan.com/?p=6121 Güncellenen internet yasamız ile birlikte sosyal medya platformlarından Türkiye’de bir temsilci ataması istenmişti. Kapatma kararları bu temsilciye iletilecek ve 24 saat içinde erişim kaldırmanın gerçekleştirilmesi talep edilmekteydi. Bu noktada sosyal medya platformları bu talebe uymadılar ve düzenlemede bildirildiği üzere 2 kez para cezası aldılar. Reklam yayını durdurma ve bant daraltma süreçlerine doğru ilerlenirken YouTube temsilci atayacağını duyurdu ve aşağıdaki açıklamayı yayınladı.

Açıklamada dikkat çeken nokta ise içerik yayından kaldırmalarda aynı şekilde bir yol izleneceğinin garantisi verilmesi ancak yasal düzenlemeye göre mahkeme kararlarından farklı bir davranış şekli mümkün değil. Platformun durumu kendi değerlendirme insiyatifi yok. Alınan kararları 24 saat içinde yerine getirmesi gerekiyor. Bu sebeple sürecin nasıl işleyeceği merak konusu. İşte youtube tarafından yapılan açıklama:

YouTube 2012’de Türkiye’de kurulduğundan bu yana gelişen bir yaratıcı ekonomiye katkıda bulunan on binlerce başarılı içerik oluşturucuya ev sahipliği yaptı. Bunlar arasında girişimciler, gazeteciler, eğlendirenler, öğretmenler ve platform aracılığıyla küresel bir izleyici kitlesine ulaşan çok çeşitli sesler var.

YouTube, Türk kullanıcılar için bir bilgi kaynağı, yaratıcılık, merak ve öğrenme mekanı, fikirleri keşfetmek ve eğlenmek için bir yerdir. YouTube’da, açık platformumuzun oynadığı önemli rolü anlıyoruz ve bu ekosistemi beslemek ve korumak için kararlar almaya devam edeceğiz. Geçtiğimiz birkaç ay içinde, yerel bir temsilci atama, görevden alma ve yanıtlama işlemlerinin tamamlanma sürelerine uyma ve altı aylık şeffaflık raporları yayınlama gibi sosyal medya platformları için yeni gereklilikler sağlayan, Türkiye’nin yakın zamanda değiştirilen 5651 sayılı İnternet Kanununu kapsamlı bir şekilde analiz ediyoruz.

YouTube, ifade özgürlüğü, bilgiye erişim ve şeffaflık taahhütlerimizi korurken, faaliyet gösterdiğimiz ülkelerdeki yasalara ve düzenlemelere saygı duyar. Değerlerimizden ödün vermeden ileriye dönük bir yol bulabildik ve yasaya uygun yerel bir temsilci tüzel kişiliği atama sürecini başlatacağız. YouTube, Türkiye’de yerel temsilci olarak hizmet verecek bir tüzel kişilik kuracak ve hükümete yerel bir irtibat noktası sağlayacak. Uyumluluğa yönelik bu adım, YouTube’un içerik kaldırma taleplerini inceleme şeklini veya YouTube’un kullanıcı verilerini işleme veya tutma şeklini değiştirmez. Şu anda, resmi makamlardan gelen kaldırma taleplerini, doğru yasal süreçlerle bildirildiğinde inceliyor ve şeffaflık konusundaki tutumumuza uygun olarak bu talepleri şeffaflık raporumuzda açıklıyoruz. Bu talepleri yasalara ve kendi politikalarımıza aykırı olarak değerlendirmeye, sahip olduğumuz süreçleri sürdürmeye devam edeceğiz. Türk kullanıcılarımıza, yaratıcılarımıza ve iş ortaklarımıza bağlılığımızı sürdürüyoruz ve platformun canlılığını ve açıklığını korumaya devam edeceğiz.

]]>
https://daghan.com/youtube-turkiyeye-temsilci-atiyor.dgn/feed 0
AKAMAI’nin açıkladığı Büyük DDoS Saldırısında Hedef Kimdi? https://daghan.com/akamainin-acikladigi-buyuk-ddos-saldirisinda-hedef-kimdi.dgn https://daghan.com/akamainin-acikladigi-buyuk-ddos-saldirisinda-hedef-kimdi.dgn#respond Thu, 25 Jun 2020 20:43:16 +0000 https://www.daghan.com/?p=6033 21 Haziran 2020’de Akamai, saniyede en büyük paket (PPS) ile gerçekleşen DDoS saldırısı ile karşı karşıya kaldığını duyurdu. Yapılan açıklamada saldırının, büyük bir Avrupa bankasını hedef alan saniyede 809 milyon paket (Mpps) seviyesine çıkıldığı bilgisi verildi.

DDoS saldırıları genellikle hacimsel (BPS) niteliktedir ve hedefi, gelen internet hattını zorlamak ve tasarlanandan daha fazla trafiği hedefe yollayarak veri yolunu tıkamaktır. Buna karşılık, PPS odaklı saldırılar büyük ölçüde ağ donanımını ve / veya müşterinin veri merkezindeki veya bulut ortamındaki uygulamaları bunaltmak için tasarlanmıştır. Her ikisi de hacimseldir, ancak PPS saldırıları, devrelerin kapasitesi yerine işlemci kaynağı tüketmeye yöneliktir ve yapılışı daha zahmetli olduğu için BPS saldırılarından çok daha az yaygındır.

Bu son saldırının, yüksek PPS yükü ile DDoS engelleme sistemlerini bunaltmayı hedeflediğini bildiren AKAMI, saldırının özellikle bu amaç için optimize edildiğini açıkladı. Grafikten görülebileceği üzere, gönderilen her bir paket sadece 1 baytlık bir bilgi taşıdı (IPv4 üstbilgileriyle toplam 29bayt )

Saldırı sırasında kaynak IP’lerin sayısının önemli ölçüde arttığı bildirilirken, normalde gözlemlenen değerlere göre saldırı anında sistemlere ulaşan IP sayısının olağandan 600 kat yükseldiği bilgisi paylaşıldı.

21 Haziran saldırısı sadece büyüklüğü için değil, aynı zamanda zirveye ulaşma hızı nedeniyle de dikkat çekti. Saldırı, normal trafik seviyelerinden saniyeler içinde 418 Gbps’ye yükseldi ve yaklaşık iki dakikada 809 Mpps’lik tepe boyutuna ulaştı. Toplamda, saldırı 10 dakikadan biraz daha az sürdü.

Siber Saldırıda Hedef Kimdi?

İşin teknik detaylarını verdikten sonra Avrupada büyük bir banka olarak tanımlanan kurbanın kim olduğu merak konusu oldu. AKAMAI tarafından hedef ve kaynak IP adresleri wireshark çıktısında gizlenerek yayınlandı. Ancak paylaşılan ekran görüntüsünde siber saldırıya ait paketin ikili (binary) kodları gizlenmesi unutulduğu için hedef IP adresi kolayca tespit edilebiliyordu.

11011001 01000100 11011001 00010100 şeklinde yer alan ikili kodun (binary), ondalık (decimal) karşılığı 217.68.217.60 olarak karşımıza çıktı.

Buna göre sistemleri zorlayan bu saldırı 217.68.217.20 IP adresine yapıldı. Bu IP adresi sorgulandığında 217.68.216.0 – 217.68.223.255 aralığının Garanti Bilisim Teknolojisi ve Tic. T.A.S. ait olduğu görülebilmekte. Yine basitçe IP adresi tarayıcıya yazıldığında karşımıza www.garantibbva.com.tr adresi çıkmakta. Daha önce de siber saldırı kurbanı olan banka, Türkiye’de kendini siber saldırılardan koruyabilecek bir servis sağlayıcı bulamadığı için önceki saldırı sırasında yurtdışı erişim güvenlik hizmetini AKAMAI’den almaya başlamıştı.

Güncelleme: Binary-Decimal çeviriyle IP çözümlemesi sonrası AKAMAI açıklamasında yer alan görüntünün ilgili kısmını gizledi. Ancak daha önce yayınlanan haber kaynaklarında halen sansürsüz ekran görüntüsüne ulaşılabilmekte.

Güncelleme II: Ekran görüntüsünü sansürsüz yayınlayan haber sitelerinden de ekran görüntüsü kaldırılmaya başlandı.

Kaynak : AKAMAI BLOG
Kaynak : Bleepingcomputer (Sansürsüz Ekran Görüntüsü)

]]>
https://daghan.com/akamainin-acikladigi-buyuk-ddos-saldirisinda-hedef-kimdi.dgn/feed 0
Ticarette Online Devrim https://daghan.com/ticarette-online-devrim.dgn https://daghan.com/ticarette-online-devrim.dgn#respond Tue, 23 Jun 2020 13:57:47 +0000 https://www.daghan.com/?p=6026 Tüm dünyada görülür şekilde artan çevrimiçi hizmetler, e-ticaret ülkemizde de yükseliş trendinde. E-ticareti sadece internet üzerinden ürün almak olarak düşünmek e-ticareti günümüzde tam olarak tanımlamaya yetmiyor.  E-ticaret ürün alımı dışında bir çok hizmetinde çevrim içi satın alınmasını içeriyor. Taksi/ulaşım hizmetleri yanında son dönemde popüler olan eve servis hizmetleri de e-ticaret hacmini ve yaygınlığını arttırıyor. Tanıma bu şekilde bakıldığında ülkemizde de dünyaya paralel şekilde sürecin ilerlediğini görmekteyiz. Ülkemizdeki banka kart güvenliğinin, taksit olanaklarının dünyanın ilerisinde olduğunu da belirtmek isterim. Mevzuat ve yasaların yaşanan deneyimler sonucunda güncellenmesiyle de yaygınlık ve e-ticarete güven ülkemizde giderek artıyor.

Türkiye’de e-Ticaret Raporu 2019’a göre bir önceki yıl ile karşılaştırıldığında ülkemizde e-ticaret hacmi %18 büyüyerek 2019 yılında 14,6 Milyar $’a ulaştı. Türkiye e-ticaret pazarının %48’ini online perakende kategorisi oluştururken, online perakende sektörünün toplam perakende sektörü içerisinde %6,2’lik bir paya ulaştığı görüldü. Ülkemizde çevrimiçi alışveriş yapanların oranı %68’e gelmiş durumda. Bizde %68 olan bu oran ABD’de %77 İngiltere’de %81 olarak açıklanıyor.  Bankalararası Kart Merkezi 29 Kasım 2019 tarihli çeşitli isimlerle anılan büyük çevrimiçi alışveriş gününde (muhteşem cuma) tek gün içerisinde internetten ödemelerde 130 bin adedi ilk kez olmak üzere toplam 2,5 milyon üzerinde tekil kart kullanıldığını ve 1,4 milyar TL’lik bir harcama yapıldığı bilgisini duyurdu. Bu veriler bize gösteriyor ki çevrimiçi alışveriş pazarı için ülkemizde halen ciddi bir yükseliş imkanı mevcut. Yasal düzenlemeler ile özellikle ürünün teslim noktasında hizmet veren kargo şirketlerinin iyileştirilmesiyle Türkiye’de e-ticaret hacminin hızlı şekilde büyümesi çok olası…

BKM’nin yayınladığı Pandemi raporu, Covid-19 salgını nedeniyle yükselişe geçen e-ticaretin hızlandığı bilgisini destekler nitelikte. 2020 Mart ve Nisan boyunca toplam 5 milyon kart, ilk kez internetten alışveriş için kullanıldı. Raporda 2 milyon kartın ilk kez kullanıldığı ve Market-Gıda kategorisi cirosunun 2,36 Milyar TL’ye ulaştığı belirtildi. Kargo süreçleri ise daha önce zaten bir çok sorun yaşanmasına sebep olurken bu yük ile daha fazla zorlandı. Ancak bu büyük yük kargo şirketlerinde de çalışma şekil değişikliklerine gidilmesini sağladı.

E-ticaret alışkanlığı bir kez kazanılınca kaybedilecek bir alışkanlık değil. Çevrimiçi alışverişin kolaylığı ve ürünün kapınıza kadar gelmesi büyük bir imkan ve özellikle ağır ürünlerin marketlerden taşınması noktasında (kiloluk temizlik ürünleri) daha çok e-ticaret kullanıldığını görüyoruz. Bununla birlikte satın alınan ürünün aynı gün veya dakikalar içinde kapıya teslim edilmesi emsalsiz bir kolaylık ve bu pandemi sonrası da devam edecek bir tercih olacak. Yapılacak yasal düzenlemelerle e-ticarete güvenin arttırılması, çevrimiçi pazaryerleri ile yurtdışına ihracatın kolaylaştırılması adına gümrük işlemlerinde kolaylıkların sağlanması yurtdışına açılma yönünde olumlu adımlar olacaktır.

http://www.ekohaber.com.tr/firmalardan-e-ticaret-atagi-haber_id-33932.html

]]>
https://daghan.com/ticarette-online-devrim.dgn/feed 0
İnsanlar Robotları, Robotlar da İnsanlığı Yönetecek https://daghan.com/insanlar-robotlari-robotlar-da-insanligi-yonetecek.dgn https://daghan.com/insanlar-robotlari-robotlar-da-insanligi-yonetecek.dgn#comments Sun, 09 Dec 2018 12:01:17 +0000 https://www.daghan.com/?p=5560 Gelecek on yıl içinde birçok iş kolunda robot ve yapay zeka teknolojilerinin gelişimine bağlı olarak istihdam kaybı yaşanacağı ön görülüyor. İnsanların tek düze ve sürekli olarak tekrarladığı işlerin robotlara devredilecek olma fikri işçi sınıfının yeniden dizayn edilmesini de beraberinde getirecek. Nitelikli istihdam gücünü elinde tutanlar için panik yapacak bir durum görülmese de iş planını ucuz iş gücü üzerine kurgulayanlar için değişimin strese sebep olması kaçınılmaz…

Robotlar iş gücünü ele geçirip, insanları fakirleştirecek (mi)?
Karl Marx’ın ön görüsüne göre, kapitalist üretim tarzının önündeki en önemli engel, yine sermayenin kendisidir. Sermaye tüketim toplumunu engellemez ise daha fazla üretim ihtiyacı kaçınılmazdır. Bu ön görünün uygulamalı örneğini ise işçilerin kazanç yönünden kazanımlar elde etmeye başladığı İkinci Dünya Savaşı sonrasında görebiliyoruz. Ücretleri iyileşen işçiler daha çok harcamakta, tüketim daha çok üretimi tetiklemekteydi.
Gelişen üretim teknolojileri ve sanayileşme hamlesi ile üretim daha da artmasına karşın talep de aynı ölçüde arttı. Bu sistemdeki çıkmaz ise elde edilen toplam kârın, üretimin içinde bulunduğu ulusal pazar ile sınırlı olmasıydı. Bu sıkıntı ise globalleşen dünyada dış pazarlara açılma imkanları ile çözülmüş oldu.

Gelecek 10 yıl içinde öngörülen makinelerin üretime katılım oranının artması durumu da geçmişteki birçok sanayi devrimi gibi benzer şekilde yeni iş olanakları, iş kolları ve yeni pazarların ortaya çıkmasını sağlayacak. Dünya tarihinde tekerrür eden bu gelişim hamlesinin yeni versiyonu endüstri 4.0 kavramıyla karşımıza çıkıyor.

Beşinci Sınıf Ülkeler
Buhar makinesinin icadı ile ulaşımda tren ve hatta ticarette kıtalar arası gemi taşımacılığının kullanılması ve makineler sayesinde artan üretim sonucunda ortaya çıkan arz fazlası kendine yeni pazarlar bulmayı başarabildi. Ancak yaşanan bu süreçler sonunda belirli ürünlerin üretiminde söz sahibi olan ülkeler değişti. Kendini bu değişime uyduramayanlar üçüncü dünya ülkesi olarak tanımlandı. İşte tam bu noktada korkulması gerekenin işsiz kalmak değil geri kalmak olduğu anlaşıldı.
Problem, emekçinin yiyeceği bir somun ekmeği bulamaması değil, hayat standartları düşük dördüncü, beşinci sınıf bir ülkede bir somun ekmek karşılığı çalışması oldu.

Bahsettiğim, üretimde robot ve yapay zeka teknolojilerinin mevcut üretim şeklinin yerini alması süreci sonunda kimse açlıktan ölmeyecek ama hep şikâyet edilen dünyadan teknoloji olarak geri kalmış, fasoncu bir ülkede yaşıyor olmanın verdiği rahatsızlık nesillerin beynini kemirecek. Huzursuz bir toplumda yaşamanın bedelini ise sadece emekçi değil, sanayici, mühendis, elit kısım da ödeyecek!

Sonuç
Robotların insanları yönetmesi için onları programlayacak, üretecek başka insanlara ihtiyaç duyuyor olması (şimdilik) yeni iş kollarının oluşmasını sağlayacak. Mekanik, elektronik, programlama, yapay zeka tasarım mühendisliği gibi yeni meslekler ortaya çıkacak, var olan endüstri 4.0 uyumlu mesleklerin ise yıldızı daha da parlayacak. Ülkeler ise vatandaşlarını kontrol altında tutabilmek için un, şeker ve yağdan daha fazlasını halkına vermek zorunda kalacak.

Gelecekte olacaklar için kahve falı bakmaya gerek var mı? Tek yapmamız gereken dünya tarihinde sanayi devrimleri ile ilgili biraz arama motoru karıştırmak.

Geliyor gelmekte olan gelecek, sen de bugün endüstri 4.0’ı önemse ve keşfet…

Photo by Science in HD on Unsplash

]]>
https://daghan.com/insanlar-robotlari-robotlar-da-insanligi-yonetecek.dgn/feed 1
Yerli Motor https://daghan.com/yerli-motor.dgn https://daghan.com/yerli-motor.dgn#respond Wed, 11 Oct 2017 16:47:55 +0000 https://www.daghan.com/?p=4756 “EKOMETRE Yıl 16 Sayı 422 – Ekim 2017”

Devlet, yerli araç hikayesinin son bölümünde parasıyla üretimi durmuş bir aracın dünya kullanım hakkını satın almış, öncelerde bu alışveriş hakkında da bilgi vermemiş, aracın logolarını söküp, “Biz yaptık, yerli araç yaptık” diye tanıtmıştı. Kısa süre içinde arabanın Cadillac BLS olduğu anlaşılınca, 2015 yılında o dönemin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık şöyle demişti:

-Evet, adı geçen markanın platformunu satın aldık. Aksi takdirde sıfırdan bir platform kurmak 1 milyar dolara mal olurdu.

Açıklama vatandaş için makul gibi görünse de mühendislik bilgisi olanlar sessizce sonucu beklediler. Beklediler çünkü, bu aracın içten yanmalı motor için tasarlandığını biliyorlardı. Yani bu aracın son trend elektrikliye dönüşümü zordu. Ayrıca konu sadece motor değil, aracın tasarımı gereği elektrikli motora enerji verecek pil sisteminin yerleştirileceği yerin de olmamasıydı. Elektrikli motorların torkunun yüksek olması nedeniyle aracın tasarım dinamikleri elektrikli araca dönüşmeye uygun değildi.
Böyle bir yatırımı, vatandaşın parası ile devletin yapması konusunda yorum yapmak istemiyorum. Sonuçta yerli araçta verilen sözün tutulması için çabalanıyordu ama babayiğitler bir türlü bulunamıyordu. “Kendi işimizi kendimiz çözelim” diyenlerin de hatası, etrafta işi bilen olmaması veya söylenenlere kulak asmadan bir şey satın almanın heyecanına kapılmaktı.

BKNZ: Arama motoru, ara, “liyakat”, [enter]

Hazır arama motoru dedik, devam edelim. İngilizce “search engine” tanımının Türkçe karşılığı olarak türetilen “arama motoru”, interneti aramak taramak için elzem bir araç. Yerli araba derken, internet servisleri de yerli akımından payına düşeni aldı. Her ne kadar işi tarif ederken marka kullanmak doğru olmasa da, yerli sosyal medya yerine yerli Facebook, yerli arama motoru yerine yerli Google konusunda bir beklenti doğdu.
Yerli arama motoruna talep olunca da, Turkcell “Yaani” ismini koyduğu yerli arama motoru projesini açıkladı. Açıkladı açıklamasına da açıklamadan kısa süre sonra internet dâhileri Yaani’ye ait sistemin diğer arama motorlarının sunduğu verileri çekip kullandığını hatta bu verileri sunmak için bile hazır bir sistemi yabancı şirketten kiraladığını ortaya çıkardı.

Devamında Rus arama motorunun global pazara açılamaması nedeniyle ülkelere göre isim değiştireceği ve Yaani projesinin de bunun bir sonucu olduğu konuşuldu.

Arabada Cadillac BLS süreci bu sefer arama motorunda da yaşanıyordu. Kelli felli koca koca CEO’lar basın açıklaması yaparken aynı yerli araçta olduğu gibi ortaya çıkmayacak mı sandılar? Yoksa yerliye talep rüzgarında yelken mi şişirmeye çalıştılar, belirsiz…

Vatandaşın zekasını sorgulayan hamleler yaparak milli ve yerli duygularla oynanması can sıkıyor. Daha fenası umutsuzluk pompalanmasına sebep oluyor. Teknoloji ve bilimin zorlama ile üretilemeyeceğini artık anlamalı ve üretimin ortamını kurup, gençleri bilime dayalı eğitim sisteminden geçirip daha sonra hasat gününü beklemeliyiz. Bu işin başka bir yolu yok “Yaaaaani” !

]]>
https://daghan.com/yerli-motor.dgn/feed 0