bilişim sektörü – Daghan.com – Gerekirse YAZARım https://daghan.com Teknoloji, sosyal medya, veri merkezi (datacenter) üzerine Sun, 28 Jun 2020 11:34:09 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.2.2 https://daghan.com/wp-content/uploads/2020/06/logo.ico bilişim sektörü – Daghan.com – Gerekirse YAZARım https://daghan.com 32 32 Teknoloji, Endüstri 4.0, Bilişim Sektörü, Bitcoin, Bilişim İş olanakları https://daghan.com/teknoloji-bilisim-bitcoin-is-olanaklari.dgn https://daghan.com/teknoloji-bilisim-bitcoin-is-olanaklari.dgn#respond Fri, 01 Jun 2018 20:04:38 +0000 https://www.daghan.com/?p=4821 Dağhan Uzgur Olay TV’de yayınlanan Ekodinamik programında Feridun Eyüpoğlu’nun konuğu oldu ve bilişim sektörü hakkındaki soruları cevapladı.

]]>
https://daghan.com/teknoloji-bilisim-bitcoin-is-olanaklari.dgn/feed 0
Bilişimin Dahi Çocukları, Petrol Baronlarına Karşı https://daghan.com/bilisimin-dahi-cocuklari.dgn https://daghan.com/bilisimin-dahi-cocuklari.dgn#respond Sat, 12 Nov 2016 10:00:22 +0000 https://www.daghan.com/?p=4571 “EKOMETRE Yıl 15 Sayı 410 – Ekim 2016”
ekometre-ekimAmerikalı bir ayakkabı firması yeni pazar araştırması yapmak için bir elemanını Afrika’ya gönderir. İnceleme sonunda Afrika’ya gönderilen eleman, bu yeni pazar için şu yorumu yapar: “Afrika’da kimse ayakkabı  giymiyor, oraya yatırım yapmak asla doğru olmaz.”
Bir süre sonra bu sefer başka bir ayakkabı firması yine Afrika’da pazar araştırması yapmak için bir elemanını Afrika’ya yollar ve dönüşte eleman heyecanla şu yorumu yapar: “Afrika’da çok büyük paralar kazanabiliriz! Kimsenin ayağında ayakkabısı yok! Herkese ayakkabı satabiliriz!” Ve hikayenin sonunda kazanan farklı bakış açısını değerlendiren ve Afrika’ya yatırım yapan şirket olur.
Para edecek işleri önceden öngörmek ve doğru sektörlere yatırım yapmak iyi bir yatırımcının özellikleri arasında sayılabilir. Ama çoğu zaman “şanslı” işleri bulmak kolay olmayabilir. Afrikalı ayakkabıcı hikayesinde olduğu gibi bırakın yeni sektörleri araştırıp, yatırım yapmayı, iş yaptığı alanda dahi alışılmışın dışında bir bakış açısı geliştirmemekten para ve pazar kaybı söz konusu olabilir. Ama zaten bazılarının çok kazanması için bazılarının tembellik yapması da şarttır.
Şöyle bir düşününce zor ve zahmetli süreçler geçirip servet elde edenlerin hikayelerinde birazda şans faktörü vardır. Yapılmayana cesaret etmek kolay değildir. Sonuç olarak meyve ağacının altında gölgelenmek, ağaçtan meyveleri toplayıp, bunları pazarda satmaktan güzeldir. Ağacın altında yatanın kafasına arada elma düşmesi de mümkündür ama kimi elmadan bir ısırık alıp fırlatıp atar, kimi de o elmayı ürününe logo yapar!
Dünya’nın En Değerli Markaları
2001 yılında dünyadaki en büyük 5 şirkete baktığımızda 1 tane bilişim şirketi görüyoruz; Microsoft. Sene 2006 olduğunda durum yine aynı ilk 5’in 4’ü banka ve petrol üreticileri… Yıl 2011 Microsoft ilk 5’deki tahtını kaybediyor ve yerine ısırılmış elma Apple geliyor. Ve 2016’ya geldiğimizde dünyanın en büyük ilk 5 şirketi; Apple, Alphabet(Google), Microsoft, Amazon, Facebook. Yani İlk 5’in tamamı bilişim şirketlerinden oluşuyor.
Peki bu bilişim firmaları nasıl oluyor da bu kadar büyüyebiliyorlar?
Standart üretici zihniyeti ile yılda 1 milyon TL ciro yapma hedefimiz olsa, bir ürünü 200 TL bedel ile 5000 kişiye satabiliriz veya 1000 TL bedeli olan ürünü 1000 kişiye satarız veya 500 kişiye 2000 TL’den ürün satıp 1 milyon ciro hedefimize ulaşırız. 2. yılda ürünü satacak yeni bir pazar alanı bulmak veya yeni bir ürün yapmak gerekecektir.
Peki ürün yerine sınırları tüm dünya pazarı olan bir internet hizmeti üretsek, 278 TL aylık bedelle 300 kişiye bir hizmet sunsak? 278 TL pahalı mı? Tamam; 1000 kişiye 84TL bedelle 12 ay hizmet sunalım? Ama işin daha da kolayı var. İnternet üzerinden sanal olarak sunulan aylığı sadece 17TL olan bir hizmeti 12 ay boyunca sadece 5000 kişiye ulaştırırsak 1milyon hedefimize ulaşıyoruz ve işin güzel yanı 2. yıl satışlar katlanarak artmaya devam ediyor…
Sonuç bağıra bağıra gelmiş anlayacağınız. Hadi öngörü alıcılarımız 2001 yılındaki düşük sinyali yakalayamadı, peki geri kalan 15 yıl ne yaptık? Bugün bunu dile getiriyorum, seneye yine birlikte olmak kısmet olursa hatırlatırım. Bunun daha 2017, 2018, 2020, 2023’ü var! Hedefler yer altı metro, gerçekler ipek böceği. (Bursalılar anlar)

]]>
https://daghan.com/bilisimin-dahi-cocuklari.dgn/feed 0
BİSİAD, “Profesyonellerle” buluştu. https://daghan.com/bisiad-profesyonellerle-bulustu.dgn https://daghan.com/bisiad-profesyonellerle-bulustu.dgn#respond Tue, 03 May 2016 13:54:44 +0000 https://www.daghan.com/?p=4122 Üç dönemdir yönetim kurulunda yer aldığım, başarılı çalışmalara imza attığımız Bilişim İşadamları ve Profesyonelleri Derneği (BİSİAD) 25 Nisan’da katılımcısı bol güzel bir organizasyon gerçekleştirdi. Türkiye’nin ilk bilişim işadamı derneği olan BİSİAD tarafından gerçekleştirilen organizasyonda Bursa ve çevre ilçelerden 200’ü aşkın seçkin konuk geceye katılım sağladı. Kamu ve özel şirketlerin bilişim ile ilgili alanlarından katılımcılarının ve BİSİAD üyelerinin yeraldığı gecede, bilişim sektörünün gücü bir kez daha dile getirildi. Etkinlikte akşam yemeği öncesi fuaye alanında kurulan standlarda bilişim firmaları ürün ve hizmetlerini tanıtma olanağı buldular.

Gecenin ana fikri; bilişim sektöründe faliyet yürüten iş adamlarının, yine sektörde çalışan profesyoneller ile tanışması idi. Sektör profesyoneli tanımında; şirketlerin bilgi işlem departmanlarında çalışlanlar, kamuda bilgi işlem ve teknik konularda süreç yönetenler yani kısacası bilişimin emekçileri yer alıyor. Bu açıdan “Patronlar” ile profesyonellerin bir araya gelmesi çok önemliydi.
Patron dendiğinde; elinde purosu, ayaklarını uzatmış, para sayar, tok satıcı resmi gözünüzün önüne geliyordur. Ama gel gelelim bilişimde “Patron”; işletmede herkeslerden daha çok çalışan, gece gündüz çalışan kişi olarak karşımıza çıkar. Bu açıdan diğer sektörlerden farklı olarak bilişimcilerin kaynaşması ve ortak işler üretmesi daha kolaydır.
Türkiye’nin 2023 için hedeflediği 500 Milyar dolarlık ihracat hedefine, bilişim sektörü olmadan ulaşması mümkün değil!
Beklendiği gibi enerji patlaması yaşanan gecede, konuşma yapan başkan Osman Akın; dünyada en değerli on markadan beşinin bilişim ve yazılım şirketlerinden oluştuğunu Türkiye’de ise en değerli on markanın dördünün banka olduğuna dikkat çekti. Türkiye’nin 2023’de 500 Milyar dolarlık ihracat hedefi olduğunu hatırlatan Akın, bu hedefe bilişim sektörü olmadan ulaşmanın mümkün olamayacağını dile getirdi.
Bildiğiniz gibi dernekler kamu yararına çalışan ve kar amacı gütmeyen, belirli ve ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere kurulmuş topluluklardır. Derneğin başarısı ise hedefine uygun faliyetleri ile ölçülür. Bu açıdan BİSİAD için yapılan her organizasyon bizler için de bir gurur ve mutluluk kaynağı olmaya devam ediyor. 200’den fazla katılımcısı olan bu geceyi 1 ay gibi bir sürede 3 ana sponsor, 12 tanıtım standı ile birlikte organize edebilmek her babayiğidin harcı değil.

Bu konuda mütevazi olmak isterdim ama bu başarının arkasında iyi bir takım oyunu kurulabilmesi yatıyor. BİSİAD yönetim kurulunun her bir üyesi alanında yıldız isimlerden oluşuyor. Ve tabii ki BİSİAD üyeleri de iyi işleri desteklemeye devam ediyor.
Bilim ve teknolojisiz bir gelecek yok! Dostlara selam, çalışmalara devam….
Etkinlik fotoğrafları

]]>
https://daghan.com/bisiad-profesyonellerle-bulustu.dgn/feed 0
Sektöre Nitelikli Yabancı Transferi https://daghan.com/nitelikli-yabanci-transferi.dgn https://daghan.com/nitelikli-yabanci-transferi.dgn#respond Mon, 30 Sep 2013 15:04:16 +0000 https://www.daghan.com/?p=2289 Ekonomi Dergisi için hazırlamış olduğum ve sektörümüzü değerlendirdiğim yazım derginin Eylül 2013 sayısında yayınlandı.
BTSO Ekonomi Dergisi - Eylül 2013

]]>
https://daghan.com/nitelikli-yabanci-transferi.dgn/feed 0
Bilişimde "iş" var, "çalışan" yok! https://daghan.com/is-var-calisan-yok.dgn https://daghan.com/is-var-calisan-yok.dgn#respond Fri, 13 Sep 2013 17:06:06 +0000 https://www.daghan.com/?p=2218 Bilindik sanayide işlenen hammadde ile ortaya ürün çıkartılırken, yazılım sektöründe işlenen olgu fikirdir. Elle tutup, gözle göremediğimiz fikir, yazılım sektörünün işçileri olan yazılımcılar tarafından işlenir, ürün haline getirilir. Yazılım sektöründe işin kalitesini ortaya koyan önemli etmenlerden olan nitelikli iş gücü, üretimde büyük önem arz etmektedir.

Ancak bu öneme rağmen bir çok alanda olduğu gibi eğitim sistemimizin sektörün ihtiyaçlarına uygun eleman yetiştiremiyor olması yine yazılım sektörü için de büyük sıkıntı olarak karşımıza çıkmakta.

Özellikle internetin tüm iş kollarına derin müdahalesi, işlerini internete taşımak isteyenlerin web/mobil tabanlı ürünler ortaya çıkartmak istemeleri sebebiyle, yetişmiş eleman bulmak artık gündelik bir sohbet haline gelmiş durumda. Sektörel toplantılarda “Tanıdık bir yazılımcı var mı?” diye başlayan sohbetler, genelde “İK sitelerine, gazetelere de ilan verdim ama sonuç yok!” şeklinde sonuçlanabiliyor. Arz talep dengesindeki bu ürkütücü tablo Türkiye’nin gelecek hedeflerini tutturabilmesinin önünde büyük bir engel.

Sektördeki bu “yokluk” nedeniyle özellikle İstanbul merkezli sermaye yapısı güçlü şirketlerin astronomik fiyatlar ile mevcut iş gücünü kendine transfer ediyor olması ve Bursa’nın üniversite katmanında yazılım mühendisi yetiştirmedeki zafiyeti nedeniyle ilimizdeki kanayan yara daha da derinleşiyor.

Çalıştıracak Eleman Bulamıyoruz!
Sadece yazılım alanında değil, sahip olduğu fiziksel olanaklar ile bölgedeki en büyük veri merkezini işleten ve tüm dünyaya hizmet veren Bursa merkezli DGN Teknoloji için de network (ağ) yönetimi yapabilecek teknik personel istihdamı; her gün masamızın üzerinde duran gündelik bir problem haline gelmiş durumda.

Hizmet verilen müşteri sayısı yükseldikçe ortaya çıkan yeni personel ihtiyacı 365 gün boyunca yayınlanan, deneyim şartı aranmayan ilanlarımızla çözülmeye çalışılsa da verdiğimiz ilanlara dönüş oranı oldukça yetersiz kalmakta ve tam manası ile Bursa’da çalıştıracak hatta yetiştirecek, “işi öğretecek” dahi personel bulamaz duruma gelmekteyiz.

Çözüm İçin Devlet Desteği.
Bankacılık sektöründen, inşaata, sanayiden, tekstile artık her alandaki şirkete yazılımcı, network yöneticisi ihtiyacı bulunmakta. İşletmelerin üretimini, karlılığını ve dolayısı ile devletin vergi gelirlerini etkileyen bu problemin aşılabilmesi konusu ise artık firmalar üstü bir hal almış durumda. Bugün, gençlerin bilişimle ilgili bölümlere, meslek okullarına ya da özel eğitim kurumlarına yönlendirilmeleri ve bu konuda teşvik edilmeleri 4-5 yıl içinde meyvelerini vermeye başlayacak olsa da, beklemeye zamanı olmayan işletmeler için Türkiye’nin Almanya ‘nın da uyguladığı; Hindistan, Çin, Rusya gibi ülkelerden çalışmaya gelecek nitelikli yabancılara özel haklar tanıdığı “Mavi Kart” benzeri bir sistemi gündemine alması düşünülebilir.

]]>
https://daghan.com/is-var-calisan-yok.dgn/feed 0